| Bu insanlar bizim misafirlerimiz, ve onlara düzgün davranmanızı bekliyorum. | Open Subtitles | هؤلاء الناس ضيوفنا و أتوقَع منكُم مُعاملتهُم على هذا الأساس |
| Şimdiki konuklarımız yabancı diyarlardan. Bu yüzden lütfen onları sıcak karşılayın. | Open Subtitles | ضيوفنا التالين أجانب عن بلادنا، فضلاً اجعلوهم يشعرون بأنّه مرحّب هم |
| Babamın savaş kampanyasından kalan bir sürü borcumuz var, çoğunluğu Misafirlerimize olan borçlar. | Open Subtitles | لدينا ديون حرب ضخمة من حمله ابي الكثير منها ندين بها الى ضيوفنا |
| Ayrıcalıklı misafirlerimizi tam bir alay konusu yaptın. | Open Subtitles | لقد جعلت اليوم من ضيوفنا المبجلين أضحوكة |
| Madam, burada görevim Misafirlerimizin mahremiyetlerini korumak. | Open Subtitles | سيدتى، انه من واجبى كموظف استقبال ان احمى خصوصية ضيوفنا. |
| Tamam, neyse. Bu çocuklar hafta sonu için misafirimiz. Teknik olarak yurtta kalmamız gerekiyordu ama oda arkadaşımız biraz... | Open Subtitles | حسنا مهما يكون هؤلاء الرجال ضيوفنا في عطلة نهايه الاسبوع حسنا , تكتيكيا , من المفترض ان نبقى بالمساكن |
| Bayanlar ve baylar, sizlere şeref konuklarımızı tanıtmak istiyorum: | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة، أنا أودّ أن قدّمك إلى ضيوفنا الشرف: |
| Konuklarımıza sahip olamayacakları şeylerle işkence yapmanın anlamı yok. | Open Subtitles | لا فائدة من إشغال ضيوفنا بما لا يمكنهم الحصول عليه |
| Konuklarımızın onuruna... küçük bir gösteri sunacağız. | Open Subtitles | انا والاولاد سوف نقدم عرضا صغيرا علي شرف ضيوفنا الكرام |
| Ama Konuklarımızdan bazıları manzaralı bir oda alacak. | Open Subtitles | لكن بعضاً من ضيوفنا ينالون غرفة تطل على منظر جميل |
| Vivian için önemli olan insanlar ile duygusal bağlantılar kurmaktı İş arkadaşları ve misafirlerimiz ile bunu gerçekleştirmişti | TED | ما كان مهما بنظر فيفيان هو الرباط العاطفي الذي اوجدته مع زملاءها العاملين و ضيوفنا |
| Acele et, ihtiyar! misafirlerimiz yakında burada olur! Kanıt! | Open Subtitles | إستعجل , ياعجووز ضيوفنا سيأتوون هنا قريباً |
| misafirlerimiz süs olarak koyduğumuz çiçekleri yiyorlar. | Open Subtitles | لقد وصل ضيوفنا. إنهم يلتهمون صفوف الأزهار على طاولات المآدب. |
| Maceraperest konuklarımız ormandaki nehir turumuza katılabilir... ya da bu görkemli... | Open Subtitles | ضيوفنا المحبون للمغامرات يمكنهم طبغا أن يختاروا الرحلة عبر النهر أو أن يقتربوا من إحدى روعاتنا لمراقبتها |
| Değerli konuklarımız, yerçekimi boşlukları düşük hava akımına neden olabilir. Bu yüzden rahatsız olabilirsiniz. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | فليطمئن ضيوفنا الكرام إلى أن هذا كان اضطراباً بسيطاً فى الجاذبية ، شكراً لكم |
| Teğmen, elinizdeki işleri bir süreliğine bırakıp seçkin Misafirlerimize tesisi gezdirseniz iyi olur. | Open Subtitles | ايها الملازم, انه لطيف منك أن تترك واجباتك بما فيه الكفاية لترافق ضيوفنا حول التسهيلات |
| Kendi halkımız arasında korku besliyordun, ama şimdi Misafirlerimize mi? | Open Subtitles | تزر عين الخوف فى قلوب ضيوفنا وليس شعبك فحسب. |
| Ayrıcalıklı misafirlerimizi tam bir alay konusu yaptın. | Open Subtitles | جعلتنا بالكامل مهزله أما ضيوفنا البارزين |
| Adı da "misafirlerimizi en çok kim rahatsız hissettirecek?" | Open Subtitles | وتدعى : لنرى كم نستطيع جعل ضيوفنا مرتاحين وكلاهما يفوز |
| Misafirlerimizin, formalitelerin izin verdiğince çabuk ayrılmalarını istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن يغادر ضيوفنا في أسرع وقت تسمح به قواعد التشريفات. |
| 219 misafirimiz de burada ve ruhları bizim olacak. | Open Subtitles | ضيوفنا ال 219 جائوا وارواحهم لنا اناخذها |
| Ve Bay Jedinger'i konuklarımızı karşılamaktan alıkoyma. | Open Subtitles | و لا تبقي السيد جدينجر من اجل استقبال ضيوفنا |
| Eğer Konuklarımıza kibar davranmazsan... çocukların masasına oturturum seni. | Open Subtitles | إذا لم تتصرف بلباقة مع ضيوفنا ستضطر للجلوس على مائدة الصغار |
| Ve burası da Konuklarımızın yemeklerini alacakları yer. | Open Subtitles | وهنا المكان الذي يأكل فيه ضيوفنا وجباتهم |
| Sizi Konuklarımızdan ikisiyle - Matmazel Esther Watters ve Matmazel Jane Marple ile tanıştırayım. | Open Subtitles | دعنى اُقدمك لأثنين من ضيوفنا الأنسة ايستر والترز, والأنسة ماربل |
| Biz de Suzie ile seni bizim masaya misafir olarak davet etmek istiyoruz. | Open Subtitles | و اردنا ان ندعوك انت و سوزي لتكونا ضيوفنا .. |
| Klorel ve Skaara bizim konuğumuz olduğu sürece aygıt çıkarılamaz. | Open Subtitles | الجهاز لا يمكن إزالتها طالما كوريل و سكارا هم ضيوفنا |
| Yiyeceğimiz ve içeceğimiz az fakat sahip olduğumuzu misafirlerimizle paylaşmak geleneğimiz. | Open Subtitles | لدينا القليل من الاطعمة والشراب ولكن من تقاليدنا ان نتشارك بما لدينا مع ضيوفنا |
| - Tabii ki. Oh, hayır, siz bizim misafirimizsiniz. Rahat olun. | Open Subtitles | أنتم ضيوفنا عليكم أن ترتاحوا ليوم واحد قبل غدا |
| Dünyanın dört bir tarafında gelen seçkin misafirler, lütfen ayağa kalkın ve Başkan Roosevelt ile Amerikan Pilotları'nın saygıdeğer konuğu Amelia Earhart'ı selamlayın. | Open Subtitles | أرجو من ضيوفنا أن يقدموا النخب إلى الطيار الأمركية. |