| ekibim bana ve kendilerine siz gittikten sonra saygı duymalı. | Open Subtitles | طاقمي من الضروري أن يكون قادراً على الإعتماد عليّ وعلى بعضهم البعض بعد أن تذهبوا |
| ekibimi uzun bir uykuya yatırdım ve yakında ben de onlara katılacağım. | Open Subtitles | أخضعت طاقمي في برنامج السبات ... و سأنظم لهم كذلك قريبا ... |
| Mürettebatım yolculuk boyunca 10 yıllık derin uykuda bulunacak. | Open Subtitles | طاقمي سينام خلال رحلة العشر سنوات فى الإحياء المعلق |
| Ve ülkemi yüzüstü kalmasına izin vermemişimdir... mürettebatımı, yüzüstü bırakmamışımdır. | Open Subtitles | ولم أخذل بلادي وأفراد طاقمي, وزملائي الجنود |
| Benim, ekibimin veya çevredeki herhangi birinin; sevdiklerinin, kalplerinde yada düşüncelerinde br ölümsüzlük ihtiyacı var. | TED | هناك حاجة للابدية في قلوب و افكار من احبوهم انا و طاقمي و اي احد حولهم |
| Evet ama benim tayfam onu kaybedilen yüklü miktardaki paradan sorumlu tutuyor. | Open Subtitles | أجل، لكن طاقمي يعتبرها مسئولة عن خسارة قدرًا كبيرًا من أموالهم |
| Kimseyi kovmak istemiyorum. Ve ekibimden hiçbir şeyi almayı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن اطرد أحد ولا أريد أن أخذ أي شي من طاقمي |
| O kadar tehlikeli bir görev ki eski Mürettebatımın hepsi öldü. | Open Subtitles | إنها مهمة في غاية الخطورة و تسببت في قتل طاقمي الأخير |
| Sanırım ekibim oldukça iyi bir iş çıkardı. | Open Subtitles | أعتقد طاقمي حَصلَ عليه تقريباً مُغَطَّى. |
| Eğer benim ekibim aşı olamıyorsa, ben de aşı olmuyorum. | Open Subtitles | إذا كان طاقمي لن يحصل على حقن أنا لن أحصل عليها أيضا |
| Ama neden ekibim ve araçlarımın başıboş beklediğini merak ediyorum. | Open Subtitles | لكنني أتسائل لماذا طاقمي ومعداتي تقف متأجلة |
| Tüm ekibimi temizlediler. Baştan aşağıya. | Open Subtitles | إعتقلوا طاقمي بأكمله، من الأول إلى الأخير |
| Senin kankanın vereceği partiye ekibimi getirmemin bir sakıncası var mı? | Open Subtitles | إذن, هل يمكنني أن أحضر طاقمي إلى حفلة صديقتك؟ |
| Mürettebatım İsa'nın havarilerini seçtiği kadar büyük özenle seçildi. | Open Subtitles | طاقمي كما إخترتهَ بعناية كتوابع السيد المسيح. |
| Ve ülkemi yüzüstü kalmasına izin vermemişimdir... mürettebatımı, yüzüstü bırakmamışımdır. | Open Subtitles | ولم أخذل بلادي وأفراد طاقمي, وزملائي الجنود |
| ekibimin üniformasını giyiyorsun, ama seni tanımıyorum. | Open Subtitles | ترتدي زيّ أحد أفراد طاقمي لكنني لا أعرفك |
| Hanımefendi, anlayış göstermenizi rica ediyorum. tayfam buraya yeni geldi. | Open Subtitles | سيدتي، لابد أن أتوسل لتفهمكِ، طاقمي جديد لهذا المكان. |
| Binayı iyi tanıyan, ekibimden başka kimse yok. | Open Subtitles | لا يوجد من هم أعلم بهذه المنشأة من طاقمي |
| Şans eseri, eski Mürettebatımın çiplerini saklamıştım. | Open Subtitles | من حسن الحظ أنني احتفظت برقائق طاقمي السابق. |
| Ama olur da ekibime zarar verirsen, aldığın her nefes ciğerini yakar. | Open Subtitles | ولكن ان اقتربت من طاقمي فأنت تمشي في عالمٍ من الألم. |
| Fakat verdin. mürettebatımdan birini vererek beni de verdin. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك، خنتَ أحد أعصاء طاقمي كأنكَ خنتني أنا |
| Benimle konuşacaksan ekibimle de konuşmalısın. | Open Subtitles | تتكلّم معي، تتكلّم مع طاقمي هذه هي الطريقة |
| Benim Adamlarım öyle bir tecrübeyi ancak bu çeşit bir göreve giderek kazanabilir. | Open Subtitles | لن يكتسب طاقمي الخبرة اللازمة إلا عبر تولي مهمّة كهذه |
| Trendeki personel, havadan koruma sağlayan iki Kobra ve benim kadrom. | Open Subtitles | العاملين على متن القطار طائرتين يحومون فوق القطار و طاقمي |
| Korsan hapishanesinde sıkıştım kaldım, gemimi de kaybettim tayfamın sadâkatini de. | Open Subtitles | إني عالق في معزل قراصنة وفقدت كلاّ من سفينتي وولاء طاقمي |
| Hiçbir şart altında gemimi ya da adamlarımı düşmanın ellerine bırakamam. | Open Subtitles | تحت أيّ ظرف ... لن اترك قاربي أو طاقمي إلى العدوّ |