| İsmim Tahir. | Open Subtitles | أسمى طاهر , واذا أصرتى على أن تستفزى رجالى بتلك الطريقة |
| Tahir arkamızdan eroni sattı... | Open Subtitles | وكان طاهر بيع الهيروين من وراء ظهورنا و.. |
| Sen Tahir'e git. Bende NCB ile ilgileneceğim. | Open Subtitles | تذهب بعد طاهر ، وأنا سوف تتعامل مع البنك الأهلي التجاري. |
| Bize yardımcı olacak cesur bir kalp ve Saf bir ruh bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نجد بطلا جرئ القلب و طاهر الروح بطل؟ |
| Annem dünyanın kurabiyeleri kadar Saf olduğunu düşünmekten hoşlanır. | Open Subtitles | أمي تحب أن تعتقد أن العالم طاهر كأصابع حلواها |
| Nine, sence Taher amca ölecek mi? | Open Subtitles | جدتي , هل تعتقدين ان العم طاهر سوف يموت ؟ |
| Evin tertemiz. | Open Subtitles | المكان الخاص بك هو طاهر. |
| Tahir ve ailesi için soruşturma başlatılsın. | Open Subtitles | لدينا حقوق الإنسان استفسار عن طاهر وعائلته. |
| Tahir amca bu olaydan 3 hafta sonra defnedildi. | Open Subtitles | العم طاهر دفن بعدها بثلاث اسابيع |
| Çünkü köyümü yok edenler, Tahir'in adamlarıydı. | Open Subtitles | رجال طاهر هم الذين دمروا قريتى |
| Tahir bilgi sızdırmayacaktı. | Open Subtitles | لا ينبغي طاهر تحولت إعلام إيه. |
| Tahir'e yapılan böyle bir saldırı... | Open Subtitles | مثل هذا الهجوم الوحشي على طاهر.. |
| Ama Tahir silahları isteyecek. | Open Subtitles | لكن طاهر يريد أسلحة |
| Tahir'in ifadesini alcağız... | Open Subtitles | سنقوم الحصول على شهادة طاهر.. |
| Hasta olmadan önce bile, en büyük endişesi günahlardan kaçınmak, ve Tanrı'nın tahtına Saf bir kalple gitmekti. | Open Subtitles | حتى قبل أن تصبح مريضة كانت حريصة على أن تتجنب الخطايا وأن تذهب الى عرش الله بقلب طاهر |
| Ruhu ve ırkı Saf bu iki ruh; kendisini kutsal kanlarının korunmasına ve refahına adıyor. | Open Subtitles | بروح طاهرة و بعرق طاهر تلتزم هتاتين النفسين لتدافع عن دمائها المقدسة و لتجعلها تزدهر |
| Taher, dinle sen cesur bir adamsın... oğlun da öyle... eğer kızla oğlan anlaştılarsa... o zaman ben de varım. | Open Subtitles | طاهر ، استمع... . أنت رجل شهم ومحترم |
| Bay Taher'in ve oğlunun. | Open Subtitles | للسيد طاهر وولده |
| Bay Taher'le anlaştık biz. | Open Subtitles | كان السيد طاهر موافقاً |
| Çorap çekmecen tertemiz. | Open Subtitles | الخاص بك جورب درج طاهر. |
| Altaf, Taahir'e izin veren havaalanı görevlisi az önce Hamid'i aradı. | Open Subtitles | ألطاف ، ضابط المطار الذي جعل طاهر يركب الطائرة اسمه حميد .. |