| Berbat bir aşçı olduğumdan sadece çocuklara pizza getiren biri olduğunda hayli rahatlıyorum. | TED | وكوني طباخاً سيئاً، أشعر بالراحة عندما يكون الطارق مجرد شخص معه بيتزا للأطفال. |
| Babamın mükemmel bir aşçı olmasından dolayı kendimi oldukça şanslı görüyorum. | TED | كنت محظوظاً بما يكفي بأن والدي كان طباخاً ماهراً. |
| Aklıma gelmişken; babam yemek kursuna gittiğimi duyunca dehşete kapıldı ve özel bir aşçı tutmam için fazladan harçlık göndermek istedi. | Open Subtitles | بالمصادفة, والدي مذعور لأنني أرتاد مدرسة لتعليم الطبخ. لقد عَرَض عليّ المزيد مِن المال لكي استئجر طباخاً. |
| Kuzu şiş aşçısı birini bıçaklamış kaçacak yeri kalmayınca da intiharla tehdit etti. | Open Subtitles | "بأن ثمة طباخاً قد طعن شخصاً" "وفر إلى سطح المطعم وهدد بأنه سينتحر" |
| Basit bir aşçıydı biliyorsun. - Ama çok memnun oldu. | Open Subtitles | لقد كان طباخاً بسيطاً، أنت تعلم ذلك لكنها ابتهجت لسماع ذلك- |
| Hayır, aşçıydım, şimdi de çiftçiyim. | Open Subtitles | لا ، كنت طباخاً والآن مزارع |
| Dedem, eskiden hamur ustasıydı ve bir kadının kalbini kazanmanın yolunun midesinden geçtiğini bana öğretmişti. | Open Subtitles | جدي كان طباخاً قديماً علمني أن أفضل طريق للمرأة |
| İyi bir aşçı değilim ama öğreniyorum. Bana birkaç saat şans verirsen, bunların hepsini sana kanıtlarım. | Open Subtitles | لست طباخاً بارعاً, لكني اتعلم اذا منحتني بعض ساعات يمكنني ان اكمل هذا لكِ |
| aşçı değil soytarı olmalıymışsın Ballav! | Open Subtitles | يجب عليك ان تصبح مهرجاً, ليس طباخاً ، بيالاف |
| Çocuklarım yanımdayken çok da iyi aşçı değildim. | Open Subtitles | لمْ أكُ طباخاً جيداً لما كان أولادي موجودين |
| Bunu anlamak için aşçı olman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تكون طباخاً كي تفهم هذا |
| O aşçı değil, usta. | Open Subtitles | هو ليس طباخاً .. بل رئيس الطباخين |
| Neden aşçı olmak istiyorsun? | Open Subtitles | ما الذي جعلك تريد أن تصبح طباخاً ؟ |
| Demek istediğim, jalebi değil, gerçek bir aşçı olmak istiyorum. | Open Subtitles | ليس طباخ جاليبي ، بل طباخاً حقيقياً |
| Fransa'ya geldiğinden beri çoğunlukla geceleri bulaşık yıkayıp ayrıca aşçı olmak için eğitim görmüştür. | Open Subtitles | وكان يحضر نفسه ليصبح طباخاً كما أنه قد وعد من قبل رئيسه في العمل... نعم نعم, نحن نعلم كل هذا |
| - Şey... tam olarak aşçı değil. | Open Subtitles | ـ حسناً، لم أكن طباخاً بالضبط |
| aşçı ya da onun gibi bir şey miydin? | Open Subtitles | أكنت طباخاً أو ما شابه؟ |
| Madam Valeria'nın kızlarını memnun etmek için Paris'ten getirdiği bi aşçısı var. | Open Subtitles | الآنسة (فاليري) أحضرت طباخاً من باريس لتُرضي فتياتها |
| Basit bir aşçıydı biliyorsun. - Ama çok memnun oldu. | Open Subtitles | لقد كان طباخاً بسيطاً، أنت تعلم ذلك لكنها ابتهجت لسماع ذلك- |
| Bir aşçıydım. | Open Subtitles | كنت طباخاً |
| Dedem, eskiden hamur ustasıydı ve bir kadının kalbini kazanmanın yolunun midesinden geçtiğini bana öğretmişti. | Open Subtitles | جدي كان طباخاً قديماً علمني أن أفضل طريق للمرأة |