| Ve hiçbir şey kurtaramayacak bizi, "Kader tebeşiri" haricinde. Korunuyor bu tebeşir müstahkem bir kalede. | Open Subtitles | ولا يمكن لأي شخص أن ينقذنا سوى طباشير القدر |
| Ben öyle düşünmüyorum, çünkü herhangi bir tebeşir işareti göremiyorum! | Open Subtitles | ، لا أعتقد ذلك ! لا أرى أي علامة طباشير |
| Bir keresinde tebeşir yok diye kızmıştı. | Open Subtitles | مرة من المرات غضبت لأنه ليس هناك طباشير |
| Tırmanma ekipmanına, biraz kireç taşına ve ufak bir patlayıcıya ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | حسن، سأحتاج طباشير المتسلقين، ومسؤولية بسيطة. |
| Timur'un sağ elinde tebeşir yok. | Open Subtitles | ليس هناك طباشير في اليد اليمنى لـ "تامرلان" |
| Ben bile yanımda götüremedim." Sağ elinde tebeşir falan yoktu. | Open Subtitles | ولم يكن هناك طباشير في يده اليمنى |
| Hey, neden bana bir iyilik yapmıyorsun ve bir parça tebeşir alıp, babana yere bir resim çizmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تسدين لي معروفاً و تنتزعين قطعة طباشير و ترسمي لـ"بابا" صورة على الأرض حسناً؟ |
| Hey, neden bana bir iyilik yapmıyorsun ve bir parça tebeşir alıp, babana yere bir resim çizmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تسدين لي معروفاً و تنتزعين قطعة طباشير و ترسمي لـ"بابا" صورة على الأرض حسناً؟ |
| Ama ceketine tebeşir bulaştığını farkettim... | Open Subtitles | ولكني لاحظت بأن هناك طباشير على سترته |
| Öldüğünde Thomas'ın üstünde tebeşir izleri varmış. | Open Subtitles | توماس بينجامين كان عليه طباشير عند موته |
| Okuldan evdeki tahtam için tebeşir çalacaktım. | Open Subtitles | لقد سرقت طباشير المدرسة للوح في بيتي |
| Görünmez tebeşir. Onu ön kapıda kullan. | Open Subtitles | إنّها طباشير غير مرئيّة استخدميهاعندالمدخلالأماميّ... |
| Şimdi, bu da bir parça tebeşir. | TED | الآن، ها هي قطعة طباشير. |
| Yüzünde tebeşir tozu var. | Open Subtitles | هناك طباشير على وجهك |
| Yüzünde tebeşir tozu var. | Open Subtitles | هناك طباشير على وجهك |
| Yüzünde tebeşir var. | Open Subtitles | يوجد طباشير على وجهِك |
| Bu elindeki tebeşir mi? | Open Subtitles | هل ذلك طباشير على يدك ؟ |
| Asistanıma kayayı bulduğunuzda üzerinde kireç mi var dediniz? | Open Subtitles | أنتِ أخبرتي مساعدي يأنّهُ كان يوجد طبقات طباشير على الصخرة التي وجدتِها؟ |
| kireç. | Open Subtitles | طباشير |
| Bak ne buldum, Zavulon amca. Bu kader tebeşiri. | Open Subtitles | إنظر إلى ما وجدت عم "زافلون" هو طباشير القدر |
| Adamım, grup evinde, tek sahip olduğumuz kırık boyalar ve kuru yapıştırıcılardı. | Open Subtitles | في بيت المجموعة كل ما حصلت عليه طباشير مكسورة, وبعض اعواد الغراء |