| Lanet olsun, CEO'muzu kovduk 50 milyon dolarla zar zor ayrıldı. | Open Subtitles | فلقد طردنا الرئيس التنفيذي للشركة بعد أن اختلس 50 مليون دولار |
| Belalıları ülkemizden çoktan kovduk. | Open Subtitles | نحن فعلاً طردنا غير المتكييفين من بلادنا |
| Fazla zekayla sorunu olmayan biri Bizi devre dışı bıraktı. | Open Subtitles | شخص لا يعاني وجود الكثير من علماء التكنولوجيا قد طردنا |
| Sonra Michael geldi, delilleri parçalayabilmek için Bizi kovdu. | Open Subtitles | ثم طردنا حتى يتمكن من التخلص من كل الأدلة |
| Hiç ilgilenmedi. Gösterimizi çıkarttı. kovulduk. | Open Subtitles | لم يُعير الأمر اهتماماً لقد رفض عرضنا ، وتم طردنا |
| Belki de tam şuanda Bizi evden çıkarmak için buraya geliyordur. | Open Subtitles | ربما إنها في هذه اللحظة تحاول طردنا جميعاً. |
| Neyse ne be, zaten ikimizi birden işten atamazlar, değil mi? | Open Subtitles | لن يَستطيعوا طردنا كِلأنَا ، صح؟ |
| Kovacak kimse kalmadı. | Open Subtitles | لا أحد آخر يريد طردنا. |
| Neyse, bu ikisi ve dayı ertesi gün öğle yemeğine geldiler ve hep birlikte restorandan atıldık. | TED | فجاء هذان الاثنان إلى الغذاء، و طردنا من المطعم. |
| Eğer bunu rapor edersen... kovulursak ve tutuklanırsak, şu anki duruma yardımcı olamayız. | Open Subtitles | ...اذا قمتى بالتبليغ عن هذا لن يمكننا المساعدة اذا تم طردنا والقبض علينا |
| İki CEO kovduk, merkezimize bir kutuyu aldık ve onu bırakıp geri döndük. | Open Subtitles | لقد طردنا مديرين تنفذيين , وصوتنا للصندوق, بعدها صوتنا مجددا ً |
| Ama sanırım yanlış kişileri kovduk ve bu durumu bir an önce düzeltmek istiyorum. | Open Subtitles | لكن أعتقد حقًّا أننا طردنا الأشخاص الخطأ... وأريد إصلاح ذلك حالًا. |
| Bekle, Maria'yı kovduk. Çocuklarla kim ilgilenecek? | Open Subtitles | انتظر، لقد طردنا (ماريا) من سيراقب الأطفال ؟ |
| Üzgünüm memur bey. Ray'i, bugün şirket kaynaklarını kötüye kullanmaktan kovduk. | Open Subtitles | -آسفة أيُّها الضابط ، قد طردنا (راي) اليوم . |
| Bizi attırdığın o kulübün adı neydi, Kulüp Deville mi? | Open Subtitles | ما كان اسم ذلك النادي الذي تسببتِ في طردنا منه؟ |
| Çok eğlenceli biriydi ama. Birkaç kere Bizi buradan şutlamıştı. | Open Subtitles | لكن صحبته كانت ممتعة سبب طردنا من المكان عدة مرات |
| Bizi tavuk sürüsü gibi kovalayabileceğini sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد أنه يستطيع طردنا من هنا كمن يهش سرب دجاج |
| - Şerefsiz! Kendi doğum gününden kovdu. | Open Subtitles | الوغد، طردنا في يوم مولده قلت لك أنها فكرة سيئة |
| "kötü melekler ilan edip kovdu. | Open Subtitles | ووجدنا لنكون ملائكة الشر، لذا طردنا |
| Sauerkraut Bizi her güzel reyondan kovdu. | Open Subtitles | المخلل الملفوف طردنا من كل ممر محترم. |
| Beş yıldızlı bir otelden kovulduk ve birbirimize bağırıyoruz. | Open Subtitles | لقد طردنا من فندق خمس نجوم انا اصرخ فيك |
| Sen de oradaydın. Biz de kovulduk. | Open Subtitles | لقد كنت هناك ، لقد تم طردنا أيضا |
| Evet, hepimiz işten kovulduk. | Open Subtitles | أجل , نحن جمعا طردنا من أعمالنا. |
| Ertesi gün ilk iş olarak, yaşadığımız o büyük evden sürüldük ve buraya geldik. | Open Subtitles | طردنا من البيت الكبير الذي كنا نعيش فيه اليوم التالي مباشرة وجاءنا إلى هنا |
| Yeğenini işten atacak olursak bu kadar özverili olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | مؤكدٌانهالن تشعربالكرم... إذا طردنا إبن أخيها |
| Kovacak kimse kalmadı. | Open Subtitles | لا أحد آخر يريد طردنا. |
| Stanny ve ben, biz... motelden atıldık ve... siz de bize 1000 dolar verecektiniz ve... gerçekten o para işimize yarayabilir. | Open Subtitles | طردنا من هذا الفندق حيث أنكم كنتم تريدون أن تدفعوا لنا على كل حال بامكاننا فعلاً الاستفادة منه |
| Buradan kovulursak ve ben doktorumu kaybedersem öyle "sinirlenirim" ki kendini şaşırırsın. | Open Subtitles | لأنه إذا طردنا من هُنا ، وفقدت طبيبي سوف أنزل عليك مستوى من حدة الطبع أنك لم تكن تعرف حتى بوجودة |