| - Çıkarken dikkat et dünyanın en iyi kapısı kıçına çarpmasın. | Open Subtitles | يا. لا تدع أفضل باب في العالم ضرب لكم في الحمار على طريقك للخروج. |
| Çıkarken başka cam kırmamaya çalış. | Open Subtitles | حاول ألا تقتحم نافذة أخرى في طريقك للخروج. |
| Bir kapı olmaması Çıkarken vurursanız izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تدع عدم وجود باب يضربك وانت فى طريقك للخروج. |
| Kendi Çıkış yolunu kendin bul. | Open Subtitles | أبحثى عن طريقك للخروج |
| Çıkış yolunu bulabileceğine eminim. | Open Subtitles | (يا (كوبر أثق بك في أنك تستطيع إيجاد طريقك للخروج |
| çıkış yolun o. | Open Subtitles | وهذا طريقك للخروج من هنا |
| Çıkarken biraz fıstık alın kendinize olur mu? | Open Subtitles | لذا تفضل حفنة من الفول السوداني وأنت في طريقك للخروج |
| Çıkarken resepsiyoniste uğra. | Open Subtitles | راجع الأستقبال وأنت في طريقك للخروج |
| Volvo çocuk, köpeği lanet hastaneye götür ve Çıkarken kapıyı kapat. | Open Subtitles | فولفو صبي، مجرد اتخاذ الكلب إلى المستشفى لعنة... ... وأغلق الباب على طريقك للخروج. |
| Çıkarken kapıyı kilitle. | Open Subtitles | اقفل الباب في طريقك للخروج هذا سخيف |
| - Çıkarken kapıyı kapat. - Bu yani? | Open Subtitles | قم بإغلاق الباب في طريقك للخروج - إذاً هكذا هو الحال ؟ |
| Çıkarken de gürültü çıkar. | Open Subtitles | واصنع بعض الضجة في طريقك للخروج |
| Çıkış yolunu kendin açmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تشق طريقك للخروج بنفسك |
| Çıkış yolunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | . تَعْرِفُ طريقك للخروج |
| Bence bu senin çıkış yolun. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذه طريقك للخروج |
| - Jed buradan çıkış yolun ben değilim. | Open Subtitles | انا لست طريقك للخروج من هذا |