| Hayır, hayır. Durmayın. Ben de tam dışarı çıkıyordum. | Open Subtitles | لا، لا تتوقفا عما بدأتماه كنت في طريقي للخارج |
| Hayır, ben de tam çıkıyordum zaten. | Open Subtitles | لا، لا، كُنت في طريقي للخارج على أيّـة حال |
| Uğramanız ne kadar nazikçe. Ama ben de tam çıkıyordum. | Open Subtitles | ياله من لُطف منك أن تقوم بزيارتي لسوء الحظ أنا في طريقي للخارج |
| Bende gidiyordum zaten... | Open Subtitles | لقد كنت في طريقي للخارج كي أجز.. |
| Ben de tam gidiyordum. | Open Subtitles | أنا فقط، اه ، أنا في طريقي للخارج. |
| Çıkış yolunu biliyorum! | Open Subtitles | أعرف طريقي للخارج |
| Aslında dışarı çıkmak üzereydim. | Open Subtitles | في الواقع, أنا في طريقي للخارج |
| Hey, geldin demek. Ben de tam çıkıyordum. | Open Subtitles | لقد عدتِ انا كنت فقط في طريقي للخارج |
| - Selam. - Selam. Ben de tam çıkıyordum. | Open Subtitles | أهلاً أهلاً ، كنت في طريقي للخارج حالاً |
| Tam da çıkıyordum. | Open Subtitles | أنا مجرّد في طريقي للخارج. |
| Ben de tam çıkıyordum. - Demek... Peki. | Open Subtitles | أنا في طريقي للخارج أووه, أنت كذلك... |
| Evet ben... dışarı çıkıyordum. | Open Subtitles | كنت في طريقي للخارج |
| Tam alışverişten çıkıyordum ki telefonum çaldı. | Open Subtitles | بينما كنت في طريقي للخارج |
| Ben de çıkıyordum. | Open Subtitles | كنت في طريقي للخارج. |
| Ben de çıkıyordum. | Open Subtitles | كنت.. فى طريقي للخارج! |
| Ben zaten gidiyordum. | Open Subtitles | أنا كنت في طريقي للخارج على كل حال |
| Tamam ama ben de gidiyordum. Pearce buluşmayı kabul etti. | Open Subtitles | موافقة، لكني في طريقي للخارج "بيرس" وافق على مقابلتي |
| Gerçek şu ki, Lisa'nın Bandshell'de vereceği hayır konserine gidiyordum. | Open Subtitles | ...وفي حقيقة الامر، انني في طريقي للخارج "لحفل خيري تقيمه (ليسا) في "الباندلشيل |
| Çıkış yolunu bulurum. | Open Subtitles | أستطيع أن أجد طريقي للخارج |
| Hastaneden çıkmak üzereydim. | Open Subtitles | لقد كنت في طريقي للخارج |
| - bu yüzden çıkmak üzereydim. | Open Subtitles | -لذا كنت للتو في طريقي للخارج |