| Kısacası, dünyadaki her insanı Allah'a ulaştıran bir yol vardır. | Open Subtitles | على أي حال أي إنسان في الدنيا يظن أنه لا يوجد طريق يؤدي إلى الله هو مخطئ |
| Dünyada hiç kimse yoktur ki, onu Allah'a ulaştıracak bir yol bulmasın. | Open Subtitles | على أي حال أي إنسان في الدنيا يظن أنه لا يوجد طريق يؤدي إلى الله هو مخطئ |
| Sorun şu ki oraya giden yol yok. | Open Subtitles | المشكلة هي انهُ ليسَ هناكَ طريق يؤدي إلى هناكَ |
| Oraya girebilir gittiği yere kadar izleyebilirsem, yüzeye çıkan bir yol bulabilirim. | Open Subtitles | إذا استطعت أن أدخل تلك القناة، وأعلم إلى أين تؤدي ربما أعثر على طريق يؤدي إلى السطح |
| Kuzey tarafından tepeye giden bir yol var. | Open Subtitles | هناك طريق يؤدي للتل من الجهة الشمالية |
| Bing Bong'un dediğine göre merkeze giden en kısa yol burasıymış. Hayır. | Open Subtitles | بينغ بونغ) يقول هذا أسرع) طريق يؤدي للمقرّ الرئيسيّ |
| - Hangi yol kasabaya gidiyor? | Open Subtitles | -أي طريق يؤدي إلى المدينة ؟ |
| - Kara Altın Dağına hangi yol gider? | Open Subtitles | أي طريق يؤدي لـ"واينشان"؟ |