| Kevin Shepherd. Gövdesinin üst kısmında 6 bıçak yarası var. | Open Subtitles | كيفين شيبرد, ست جروح ناتجة عن طعنات في الجذع العلوي |
| Kafatasının arkasında şiddetli darbe izleri. Yüzde çok sayıda bıçak yarası. | Open Subtitles | ضربة عنيفة خلف الجمجمة عدة طعنات على الوجه |
| Vanya Kostenka. Yaş 19. Sırtında çok sayıda bıçak yarası. | Open Subtitles | فانيا كاستانكا، 19 سنة طعنات متعدّدة في الظهر |
| Üzerinde çok sayıda bıçak yaraları, ciddi dayak ve işkence izleri varmış. | Open Subtitles | مع جروح طعنات متعددة و علامات تدل على ضرب و تعذيب شديد |
| Kılıçlı yolcu durduklarında taksici Raj'a kılıcı saplıyor. | Open Subtitles | راكب ذو سيفٍ طعنات راج السائق عندما كنت توقفت |
| Ölüm sebebini çıkarabilmemiz için zamana ihtiyacımız olacak, fakat bıçaklama gibi görülüyor. | Open Subtitles | تحديد سبب الوفاة سيتطلب المزيد من الوقت لكن هناك آثار طعنات |
| Adli tabibe göre bıçak darbeleri gelişigüzel ve tepkiseldi. | Open Subtitles | "بالنسبة للضابط القضائي، بدت طعنات السكّين عشوائيّة و عفوية" |
| Göğüs bölgesinde iki bıçak yarası var Horatio. | Open Subtitles | لديها جرحي طعنات في الجذع العلوي متوافقة مع سكينة |
| Karnında çok sayıda bıçak yarası vardı. | Open Subtitles | كان لديها جروح من طعنات متعدّدة فى البطن |
| Göğüs kafesinde dört bıçak yarası bir tane de midede, yakın zamanda olmuş gibi görünen göğüs ve kollarında ezikler var ve... | Open Subtitles | أربع جروح طعنات على الصدر وواحدة على المعدة وكدمات على الصدر و الذراع وكلاهما تبدو حديثة |
| Tamam, iki bıçak yarası var. Bana buz kıracağı ile yapılmış gibi geldi. | Open Subtitles | لدينا جرحان إثر طعنات يبدو لي وكأنّه طُعن بمعول ثلج |
| Birçok bıçak yarası var. Rahip kilisenin sabah kahvaltısı için.. ...sabah beşte yemek dağıtıyormuş. | Open Subtitles | طعنات متعددة, لقد كان يوصل الطعام لبرنامج الكنيسة الإفطاري عند الساعة 5: |
| Gözle görülür bir yaralanma, delik ya da bıçak yarası yok. | Open Subtitles | حسناً، ليس هناك أيّ رضات خارجيّة، لا جروح أو طعنات. |
| Göğsünde iki bıçak yarası var giysilerindeki boya derecesine göre kan kaybetmiş. | Open Subtitles | عدّة جروح طعنات في الصدر، ويشير حجم البقع على الملابس أنّها قد نزفت حتّى الموت. |
| Anne ve oğlunun cesedi yukarıda, pek çok bıçak yarası var. | Open Subtitles | جثث الأم و الإبن؟ في الطابق العلوي تعرضوا لعدة طعنات |
| En az altı bıçak yarası saydım. | Open Subtitles | لقد حسبت الطعنات على الأقل هي 6 طعنات ليست من الخلف؟ |
| İki ceset. İkisinin de karın ve göğsünde benzer bıçak yaraları var. | Open Subtitles | جثتين، مع طعنات مثماتلة تقريبا في الصدر والبطن. |
| Karnına aldığı bıçak yaraları sonucu kan kaybından öldüğünü söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا أرجح أن سبب الوفاة هو فقدان الدم الحاد بسبب جروح طعنات متعددة في منطقة البطن، |
| Kılıçlı yolcu durduklarında taksici Raj'a kılıcı saplıyor. | Open Subtitles | حسناً، ما هي النظرية هنا؟ راكب ذو سيفٍ طعنات راج السائق |
| Seninle gurur duyuyoruz. Çarşambaları bıçaklama yok. | Open Subtitles | نحن فخورين بكِ للغاية لا طعنات يوم الأربعاء... |
| Adli tabibe göre bıçak darbeleri gelişigüzeldi. | Open Subtitles | "بالنسبة للضابط القضائي، بدت طعنات السكّين عشوائيّة" |
| ...göğsünde, yüzünde ve genital bölgede pek çok yara izi var. | Open Subtitles | عدة طعنات للوجه, الصدر والمنطقة التناسلية |