| Eğer o kızı seviyorsan beni terket, onunla Venedik'e git, boşanma davası açacağım. | Open Subtitles | إذا تَحبُّ تلك البنتِ، يَتْركُني، إبدأْ معاشرتها إلى فينيسيا، أنا سَأُقدّمُ طلباً للطلاق. |
| Umurumda değil. Yemekte Zora boşanma davası açtığımı duyurdu. | Open Subtitles | في العشاءِ زورا أعلنتْ بأنَّ أنا أُقدّمُ طلباً للطلاق. |
| O meselenin çaresine baktım. Bu sabah boşanma davası açtım. | Open Subtitles | لقد اهتممت بتلك المشكله وقدمت طلباً للطلاق هذا الصباح |
| Ne tesadüf. Karen bu sabah boşanma davası açtı. | Open Subtitles | يالها من صدفه كارين قدمت طلباً للطلاق هذا الصباح |
| Daha geçen hafta boşanma davası açtın. | Open Subtitles | قدّمتَ طلباً للطلاق قَبْلَ إسبوع. |
| Bu sabah boşanma davası açtım. | Open Subtitles | لقد قدمت طلباً للطلاق هذا الصباح |
| boşanma davası açtığımda, kolayca kabullenmedi. | Open Subtitles | عندما قدمتُ طلباً للطلاق لم يستحسنه |
| boşanma davası açtık. | Open Subtitles | قدمنا طلباً للطلاق |
| Meredith boşanma davası açmış bile. Bir süre önce onların evindeydim. | Open Subtitles | . انا سمعت أن (ميريديث) قدمت طلباً للطلاق . أنا كنت هناك |