| Annem yapmamı istedi, ben de sorun etmiyorum. | Open Subtitles | أمي طلبت مني ذلك... و أنا لا أمانع |
| Bunu annem yapmamı istedi. | Open Subtitles | امي طلبت مني ذلك |
| Acı çekiyordu, yapmamı istedi. | Open Subtitles | كانت تعاني هي طلبت مني ذلك |
| Benden istediğin zaman eve gelmediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة اني لم آتي الى المنزل عندما طلبت مني ذلك |
| Benden istediğin için SOPA'yı önemsedim. | Open Subtitles | اهتممتُ بموضوع قرصنة الإنترنت عندما طلبت مني ذلك |
| Benden istedin diye çok zahmete girdim... | Open Subtitles | عندما طلبت مني ذلك. فعلتها على أكمل وجه. |
| Ona bunu ben söyledim çünkü koca Sandy bunu yapmamı istedi. | Open Subtitles | أخبرته بهذا فقط لأنّ (ساندي) الضخمة طلبت مني ذلك |
| - O kadın yapmamı istedi. Yemin ederim. | Open Subtitles | -لقد طلبت مني ذلك ، أقسمُ لك |
| Benden istediğin için hepsinden vazgeçtim. | Open Subtitles | و تخليت عن كل هذا لأنك طلبت مني ذلك |
| Bak, sen istedin diye oraya gittim. | Open Subtitles | اسمع، لقد ذهبت إلى هناك لأنك طلبت مني ذلك |
| Sırf sen istedin diye 50.000 adet imal ettim. | Open Subtitles | صنعت ٥٠ ألف ممسحة لأنك طلبت مني ذلك |
| Çünkü sen istedin Edouard. | Open Subtitles | لانك طلبت مني ذلك ادوارد |