| Lütfen neden böyle düşündüğümü sorma ama uşaklık kariyerinden daha fazlası olma konusunda hırsları olduğundan şüpheleniyorum. | Open Subtitles | رجاءً، لا تسألني لماذا أعتقد ذلك أظن أن طموحاته تتجاوز بكثير ما يمكن أن تقدمه له مهنة خادم |
| Korkarım Richard, oğlumu sadece hırsları için kullanacak. | Open Subtitles | "أخشى أن (ريتشارد) سيستغل ابني لخدمه طموحاته فقط" |
| Onun hırsları benimkiyle tutarlı değil. | Open Subtitles | طموحاته لا تتفق معي |
| Luciano ise durmak bilmeyen hırsıyla önsezili biri. | Open Subtitles | و (لوتشيانو) ذو البصيرة والعنيد في طموحاته |
| Luciano ise durmak bilmeyen hırsıyla önsezili biri. | Open Subtitles | و (لوتشيانو) ذو البصيرة والعنيد في طموحاته |
| Terörist tutkularını yavan ve boş hayaller olarak tanımladılar. | TED | لقد وصفوا طموحاته الإرهابية بأنه ضعيف الشخصية و يعيش سيناريو من الأوهام |