| Kontrol edemiyorsan, tasma tak. Kanunlar var. | Open Subtitles | اسمع,إن لم تستطع التحكم به فأحضر له طوقاً,هناك قوانين |
| Tüm köpek ajanlar görünmez devreli bir tasma takarlar bu onların dikkatlerini çekmeye yönelik bir şok verir. | Open Subtitles | كل الكلاب العملاء تضع طوقاً مصمم لصعقه للاستحواذ على انتباهه |
| O zaman adamı getirmek için bir tasma gerekecek. | Open Subtitles | حسناً أعتقد أنني بحاجة إلى طوقاً لإمساكه شكراً |
| Ve köpek -- köpek bilgisayar olmayabilir, ama tasması var ve tasmasının içinde bilgisayar olabilir. | TED | وأما الكلب -- الكلب قد لا يكون حاسوباً، ولكنه يملك طوقاً ويمكن أن يحتوي الطوق حاسوباً بداخله |
| Bizonlar boynuzlarını dışa doğrultarak yavrularının etrafında savunma hattı oluşturuyorlar. | Open Subtitles | تصنع الثيران طوقاً دفاعياً ،حول صغارها ويُوجهون قرونهم للخارج |
| Ayrıca kimsenin geçemeyeceği katı bir savunma çemberi oluşturacağız. | Open Subtitles | سنضربُ طوقاً كبيراً لا يمكن لأحدٍ اختراقه. |
| Boynuna suni elmastan tasma takıp, hadım ettirip, seni köle doktorum yapmadan git başımdan. | Open Subtitles | الآن، غادر قبل أن أضع لك طوقاً من ألماس مزيف وأخصيك وأجعلك خادمي أيها الطبيب |
| Bilim adamları, değişen mevsimin kutup ayıları üzerindeki etkilerini incelemek için dişi kutup ayısına radyo vericisi olan bir tasma taktılar. | Open Subtitles | العلماء، الذين ينظرون إلى مدى تأثير المناخ على الدببة ثبّتو طوقاً لاسلكياً على الأنثى |
| - Şimdi üzerinde bir tasma var. | Open Subtitles | الآن يحمل طوقاً |
| Bay Reese, Bear için yeni tasma almış olamazsınız değil mi? | Open Subtitles | سيّد (ريس)، أيصدف أنّك اشتريت طوقاً جديداً لـ(بير)؟ |
| -Ne? -Üstelik de tasma takıyorsun. -Çok fena. | Open Subtitles | -ويجب عليك أن ترتدي طوقاً |
| Güzel tasma. | Open Subtitles | طوقاً رائع |
| Üstünde çanı olan parlak kırmızı bir tasması vardı. | Open Subtitles | كان يرتدي طوقاً أحمر براقاً عليه أجراس |
| tasması yok. | Open Subtitles | هو لا يملك طوقاً |
| - Üzerinde tasması yoktu. | Open Subtitles | -لم نجد طوقاً عليها |
| Bizonlar boynuzlarını dışa doğrultarak yavrularının etrafında savunma hattı oluşturuyorlar. | Open Subtitles | تصنع الثيران طوقاً دفاعياً ،حول صغارها ويُوجهون قرونهم للخارج |
| Çember oluşturuyorlar. Neredesiniz? | Open Subtitles | إنهم يعدون طوقاً أمنياً- أين أنت؟ |
| Güvenli bir alan oluşturuyorlar. | Open Subtitles | أنهم يعملون طوقاً أمنياً |
| Bir güvenlik çemberi kurabiliriz. Kimse içine girmez, dışına çıkmaz. | Open Subtitles | حسناً ، يمكن أن نضع طوقاً بحيث لا يدخل أحد أو يخرج |