| Di-Gel'in etiketini okumamı istemişti, buna inanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | الرجل طَلبَ مِني قِراءته له علامة هلامِ دي، هَلّ يمكن تَصديق ذلك؟ |
| Bir keresinde ayakkabılarını öpmemi istemişti. Ben de yaptım. | Open Subtitles | هو عندما طَلبَ مِنْني التَقبيل أحذيته وأنا عَمِلتُ. |
| Baylar, Başkan Yedinci Bölüm'ün ortadan kaldırılmasını ve ölen uzaylılardan geriye kalanların yok edilmesini emretti. | Open Subtitles | الرجال، الرئيس طَلبَ قطاع سبعة يَكُونُ مُنهى وبقايا الأجانب المَوتى مُتَخَلّص مِنْ. |
| İmparator bir ay içinde 6. departmanın bu davayı çözmesini emretti, | Open Subtitles | طَلبَ الإمبراطورُ قسماً ستّة لحَلّ الحالةِ خلال شهر، |
| VE GROVETON UN MAC KASETLERiNi iZLEMESiNi rica ETTiM, | Open Subtitles | طَلبَ مِنْه النَظْر إلى اللعبة مِنْ جروفتون، |
| Bir zamanlar ormandaki klübede bana evlenme teklif ettiğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أَتذكّرُ مرّة في الحصنِ بَنينَا في الغابةِ. طَلبَ مِنْني زَواجه. |
| Malcolm Moldovsky, rafinerideki demeç konusu nedeniyle aramamı istemişti. | Open Subtitles | مالكولم مولدفسكي طَلبَ مِنْني الإتِّصال... . . حول المؤتمر الصحفي في المصفاةِ. |
| Ama Bay Coughman, yani antrenör bu sabahki ilk dersimi bırakmamı istemişti... | Open Subtitles | حَسناً، السّيد Coughman، الحافلة، هو طَلبَ مِنْني مُحَاوَلَة ويَنْزلُ من درجتي الأولى هذا الصباحِ... |
| Ama Bay Coughman, yani antrenör bu sabahki ilk dersimi bırakmamı istemişti... | Open Subtitles | حَسناً، السّيد Coughman، الحافلة، هو طَلبَ مِنْني مُحَاوَلَة ويَنْزلُ من درجتي الأولى هذا الصباحِ... |
| Görevi Speedle istemişti, değil mi? | Open Subtitles | Speedle طَلبَ المهمة، يُصحّحُ؟ |
| Komutan bu mahkûmu size getirmemizi emretti. | Open Subtitles | القائد طَلبَ لإرْسالك هذا السجينِ |
| Calvin taşınmasını emretti. | Open Subtitles | كالفين طَلبَ بأنّ يتَحرّكَ |
| Onu çözmenizi kim emretti? | Open Subtitles | مَنْ طَلبَ روابطُه حَلّتْ؟ |
| Albay Bugesera size şunu sizden, Belçikalı konuklarınızla bir iki laf etmenizi rica ediyor. | Open Subtitles | طَلبَ مِنْني سُؤالك، ربما لَهُ كلمة صغيرة مَع ضيوفِكِ البلجيكيينِ. |
| Christian, Kimber koridorda yanında yürümemi rica etti. Senin için mahsuru var mı? | Open Subtitles | الكريستين، كامبر طَلبَ مِنْني تَمْشِيتها أسفل الممرِ. |
| 3. saatin sonunda ondan Jimi Hendrix'in ruhuyla bağlantıya geçmesini istedim ve "All Along the Watctower"ı çalmasını rica ettim. | Open Subtitles | بعد ثلاث ساعاتِ , l طَلبَ مِنْه إستدعْ فوق روحِ Jimi هيندريكس ومطلوب على طول برج المراقبة "! |
| Erkeklerin çoğu, yatma teklif ederdi. Ama hayır, onun yaptığı kabalıktı. | Open Subtitles | أكثر الرجالِ would've طَلبَ النَوْم مَعي. |
| Sana teklif etmedi diye bozulmadın ya? Biraz bozuldum. | Open Subtitles | تَخِيبُ أمل هو مَا طَلبَ منأنت عمله؟ |
| Bana çıkma teklif etti ama ben onu ektim. | Open Subtitles | لقد طَلبَ مني الخروج معه لكني تركته |