| benden insanlık için 50 kelimeyi geçmeyecek çok kısa bir bir dilekte bulunmamı istediler. | TED | طُلب مني الإتيان بأمنية قصيرة للبشرية، لاتزيد عن 50 كلمة. |
| Müdür olarak benden, basketbol antrenörlüğünden kaldırıldığını bilgilendirmemi istediler. | Open Subtitles | طُلب مني بصفتي المديرة إخبارك بتقديم عريضة تطلب غجراء إستفتاء بخصوص إعفائك من مهامك كمدرب لفريق كرة السلة |
| Bren'in'imize özel ve kaliteli bir şarap servisi yapmam istenmişti. | Open Subtitles | طُلب مني أن أوصل دفعة من النبيذ الخاص لقائدنا |
| Dün işte, ilk kez kendim için bir pasta yapmak istedim. | Open Subtitles | يوم أمس في العمل للمرة الأولى طُلب مني |
| Buradaki gönüllü yıllarımda, benden birçok görev istendi. | TED | في سنوات عملي التطوعي في السامريون ، طُلب مني أداء العديد من الأدوار |
| Ama sanırım zirvesi 2008 yılındaydı, 3 yıl boyunca organizasyona başkanlık yapmam istendi. | TED | لكن أعتقد أن الذروة جاءت في عام 2008 عندما طُلب مني أن أترأس المنظمة لمدة ثلاث سنوات |
| görmem istendi çünkü hastanın ağrı, kusma ve mide bulantısı gibi şikayetleri vardı. | TED | طُلب مني رؤيتها لأنها تعاني من ألم، وغثيان وقيء... |
| İkincisinde nazikçe benden emekli olmamı istediler. | Open Subtitles | في المرة الثانية طُلب مني بلباقة ان اتقاعد |
| Chicago'daki polis şiddetinin nasıl azaltılacağı konusunda benden fikir istediler. | Open Subtitles | طُلب مني استشارات عن وضع الفساد في شرطة شيكاغو |
| Güzel. Bu arada, size söylememi istediler. | Open Subtitles | ، على فكرة يا سيدي ... طُلب مني أن أخبرك |
| Kimseye bir şey söylemememi istediler. | Open Subtitles | و طُلب مني أن لا اخبر احدا عن الأمر |
| "Önemli bir şey yapmam istenmişti, ve elimden geleni yaptım,ama elime yüzüme bulaştırdım.Onu kaybettim." | Open Subtitles | "طُلب مني القيام بأمر هام" "وحاولت قصارى جهدي لكني ارتكبت خطئاً فادحاً" |
| Dün işte, ilk kez kendim için bir pasta yapmak istedim. | Open Subtitles | يوم أمس في العمل للمرة الأولى طُلب مني |
| Bir sömestr, benden Cebir 2 sınıfına vekil öğretmen olmam istendi. | TED | في أحد الفصول، طُلب مني أن أعوّض غياب مدرّس لمادة علم الجبر 2. |
| Ve ben daha içten konuştukça, daha çok konuşma yapmam istendi. | TED | وكلما تحدثت بصراحة اكثر كلما طُلب مني ان اتحدث اكثر |
| Ve Teksas, Austin'de okullarda öğle yemeği sırasında küçük gösteriler yapmam istendi. | TED | في اوسطن, تكساس طُلب مني تقديم عروض صغيرة في بعض المدراس في فترة بعد الظهر |
| Bir uzman olarak, 70 yaşlarında bir kadın olan, pankreas kanseri hastası, emekli bir İngilizce profesörünü görmem istendi. | TED | طُلب مني كطبيب مستشار لرؤية إمرأة في سن السبعينيات من عمرها -- كانت أستاذة لغة انجليزية جامعية متقاعدة ولديها سرطان البنكرياس. |