| Memur Ahn, patlamaya dair rapor aldığınız halde geri döndüğünüz doğru mu? | Open Subtitles | ظابط آهن ، هل ذهبت حقًا إلى المصنع ثم غادرت مباشرة ؟ |
| Evime bir Memur gönderir misiniz? | Open Subtitles | ماديسن فرانك، نعم هل يمكنك إرسال ظابط إلى المنزل, لو سمحت؟ |
| Hangi polis memuru benim sana yaptığım gibi sana bu şekilde gelir? | Open Subtitles | لهذا السبب ما أنا على وشك قوله لك ليس بصفتي ظابط شرطة |
| Video görüntülerine baktık. Adam, polis memuru kılığında gelmiş ve kardeşini zehirlemiş. | Open Subtitles | رجل تظاهر بانه ظابط ,هو من قام بتسميم اختك |
| Sarhoş ve önemsiz bir subay olarak bu değerli komutanı aldatmaktansa aşağılanmayı tercih ederim. | Open Subtitles | افضل ان التمس من الناس تحقيري .. على خديعة مثل هذا القائد العظيم بان يستعيد ظابط مغفل , سكير قليل الاحتراس |
| Hatırlayın, başta bir Britanya subayı vardı. | Open Subtitles | ولكن دعنى اذكرك بواسطة ظابط خدمة انجليزى |
| Evet, santral, ben bir polis memuruyum. | Open Subtitles | نعم الطوارى أنا ظابط شرطة |
| Sana birkaç soru sormak için gelen yeni bir Memur var. | Open Subtitles | لدينا ظابط شرطة جديد أتى ليسألك بعض الاسئلة |
| Bir Memur yaralı ve acil yardım gerekiyor. | Open Subtitles | لدي ظابط مصاب .. و يحتاج لمساعدة طبية الأن |
| Binanın dışında,bir Memur nöbet tutacak. | Open Subtitles | سيبقى ظابط خارج المبنى للمراقبة |
| Bu böceğin onlar için ne kadar önemli olduğunu göz önüne alırsak kaydı alması için bir Mesken memuru gönderip de ortaya çıkması riskini göze alamazlar. | Open Subtitles | وإعطاءً لأهمية جهاز التنصت هذا لهم، فلن يُخاطروا بكشفه بإرسال ظابط من السفارة ليأخذ التسجيل |
| Patlamanın olduğu günden bir gün evvel bir polis memuru bir ihbar almış. | Open Subtitles | في اليوم السابق للحادث ، اتى ظابط شرطة الى البيت |
| Dur! Polis memuru! Resmi görev için arabanıza el koymam... | Open Subtitles | توقفوا, أنا ظابط شرطة ...أحتاجالى سيارة. |
| Uzman subay değildi ama yeni spor uçaklar yapan bir tasarımcı mühendisti. | Open Subtitles | صحيح أنه لم يكن ظابط محترف لكنه كان مهندس بارع وقد صمم الكثير من الطائرات |
| 20.000 subayı sınırın ardında bırakamazlar. | Open Subtitles | لأني لا أعتقد أنهم سيجعلوا 20 ألف ظابط خلف خط الهجوم |
| Dinleyin beni! Ben polis memuruyum! | Open Subtitles | أنا ظابط شرطة أستمعوا الى |
| Film, bir polisin zaman yolculuğu yapması üzerine, ve ben de bir tabanca hazırladım. | Open Subtitles | قصة الفيلم عبارة عن ظابط يسافر عبر الزمن,لهذا فقد احضرت مسدس |
| Niye Burov'u, bir KGB memurunu korumak bu denli önemli senin için? | Open Subtitles | لماذا الامر مهم جدا لك لتحمي بوروف؟ ظابط في الكي جي بي؟ |
| Bir polis memurunun silahıyla öldürülen, kurban bir Lazio taraftarıydı. | Open Subtitles | وكان الضحية من مشجعى فريق لاتزيو أصيب بعيار نارى من ظابط شرطه |
| Çıkan çatışmada çok ilginçtir ki, soyguncular ateş açmamasına rağmen polis memurları yaralandı. | Open Subtitles | كان هناك تبادل لاطلاق النار، في مكان الحادث. لا يوجد أي إطلاق نار من المجرمين على الرغم من إصابة ظابط شرطه. |
| Bir polise ateş etmek ciddi bir suçtur, nedeni ne olursa olsun. | Open Subtitles | إطلاق النار على ظابط شرطة تهمة خطيرة بصرف النظر عن التعمد |
| Mürettebatıma gelince, hala bazı önemli pozisyonlarda eksiklerim var, bunların en önemlisi de, birinci subayım. | Open Subtitles | اما بالنسبة للطاقم فلدينا نقص فى بعض المراكز المهمة على الاخص ظابط أول |
| Pakistanlı bir subayın cesedi, o havaalanında bulunmuş. | Open Subtitles | جثة ظابط باكستاني وجدت في المطار. لقد تم خنقه. |
| Evet, Henry'nin onları çalması için Sabino Laurent isimli bir Interpol memuruna ödeme yaptığını öğrendi. | Open Subtitles | أجل، وأكتشفت بأن "هنرى" دفع ظابط الانتربول "سابينو لوران" لسرقتهم |