| O'nun dinlediği, iyonosferimizle etkileşen bir solar fırtınaydı. -Gezegenimizin en kuzey ve güney enlemlerinde aurora olarak görebileceğimiz bir fenomen.- | TED | كانت الرياح الشمسية تتفاعل مع الغلاف الجوي الخاص بالارض وهذا ما كان يستمع إليه -- ظاهره يمكن أن نراها في اطراف خطوط الطول والعرض في كوكبنا كالشفق. |
| Şiirli ekmeğinin bir fenomen olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد ان فكرة (خبز القصائد) الخاصه بكي ممكن ان تكون ظاهره |
| Ve hemen internette bir fenomen haline | Open Subtitles | وتصبح بسرعه ظاهره في الانترنت |
| Hastane sınırları içerisinde yaka kartın her zaman görünür olmalı. | Open Subtitles | يجب أن تجعل بطاقتك ظاهره |
| Hastane sınırları içerisinde yaka kartın her zaman görünür olmalı. | Open Subtitles | يجب أن تجعل بطاقتك ظاهره |
| Bu bir fenomen. | Open Subtitles | هذه ظاهره |