| Işık değil, gölge değil ya da bir akıl oyunu değil. | Open Subtitles | ليسوا ضوءاً ولا ظلالاً ولا خدعة ذهنية يمكنهم عبور الجدران، أجل |
| Kapının altından görünecek, sabit bir rotada kalmayan bir gölge yarattı. | Open Subtitles | لـقد وضع ظلالاً على الباب ولم يتحرك بشكل ثابت |
| # Yalnızlık, buluşmamıza gölge düşürür. # | Open Subtitles | تَلقي الوحدةُ ظلالاً على لقاءاتِنا |
| Gözlerim daha alışmamıştı. Yalnızca gölgeler gördüm. | Open Subtitles | ولم تتأقلم عينيّ، كلّ ما استطعتُ رؤيته كان ظلالاً |
| Çocukluk gecelerinde bir fenerle çarşafın altından tavanda dans eden gölgeler yapmak, uykudan içi geçerken küçük kuzuları saymak. | Open Subtitles | ليالي الشباب، تحت الأغطية بمصباح كاشف تصنعون ظلالاً على السقف تحسبون الحملان الصغيرة بينما تغطون في النوم |
| Böyle bir durumda bir adamın ya da bir gölge siluetin kendisini izlediğine inanabilir. | Open Subtitles | وأيضاً في مثل هذه الحالة فمن الطبيعي أن تُصدق... أن هنالك رجلاً أو ظلالاً تقوم بمُطاردتك! |
| Harika gölge yaratır. | Open Subtitles | -يضفي ظلالاً رائعة |
| - gölgeler. | Open Subtitles | - ظلالاً! |