| Kardeşimle hayat kolay değildi ama en azından yanımda senin olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | حياتي مع شقيقي لم تكن مثالية، لكن على الأقل ظننت أنّني أملكك. |
| Pezevenkle şişko. Onları öldürdüğümü sanıyordum. | Open Subtitles | إنه القواد والرجل السمين ظننت أنّني قَتلتُهم |
| Bunca zamandır medenice bir etkim olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت , ظننت أنّني قد تعلّم مني بعضا من التحضر |
| Aman Tanrım... Sıcaktan öleceğimi sandım. | Open Subtitles | يإلهي، لقد ظننت أنّني سأموت من سكتة قلبية |
| Bir araba sesi duydum sandım ama ortalıkta bir şey yok. | Open Subtitles | لقد ظننت أنّني سمعت صوت سيّارة ولكن لايوجد شئٌ بالخارج |
| Dramatik bir giriş yapıp sana seni görmek istediğimi söylerim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنّني سأقوم بمشهد درامتيكي بدخولي وإخبارك أنّني وددت رؤيتك.. حسناً |
| Bir dönem arkeolog olabileceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | أجل، كان هناك وقت عندما ظننت أنّني سأكون عالم آثار. |
| Francis'in yeşillik yediğini görmeden ölüp gideceğim sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنّني سوف أدفن قبل رؤيتي فرانسيس يتناول خضاراً أخضر. |
| - Bir daha asla onu görmeyeceğimi sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنّني لن أراها مجدّداً أنا آسف جدّاً |
| Özlerim sanıyordum ama... hayır. | Open Subtitles | ظننت أنّني سأشتاق لهم ولكن كلاّ .. |
| Kaybettim sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنّني فقدتهم. |
| Sağ kalan bir tek benim sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنّني كنت الوحيدة |
| Sizi yerleştirdik sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنّني قمت بتضييفك |
| Daniel Hardman'dan kurtulduğumda güvenemeyeceğim ortaklarla işimin bittiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنّني عندما تخلصت من (دانيل هاردمان) بأنّني قد انتهيت من الشركاء الذين لايمكنني أن أثق بهم |
| Ben de erkek menopozuna girdiğimi sandım. | Open Subtitles | ظننت أنّني بدأت فترة إنقطاع الطمث للرجال. |
| Önce onu vurduğumu sandım. | Open Subtitles | في بداية الأمر، ظننت أنّني أصبتها |
| Zimbabwe'ye doğru helikopterle giderken tanıdık birini gördüğümü sandım. | Open Subtitles | {\pos(192,225)}كنت راكباً مروحية في (زيمبابوي) عندما ظننت أنّني رأيت شخصاً أعرفه |
| Dostum, Rupert Grint'i gördüğümü sandım, ama budala Prens Harry çıktı. | Open Subtitles | يا رجل، ظننت أنّني رأيت (روبرت غرينت)، لكنّه كان الأمير (هنري) العجوز الغبي. |
| Belgeleri doldurmada yardım ederim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنّني أستطيع المساعدة في الأعمال الورقية. |
| Kardeşlerimle tanışırım diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنّني سأقابل إخوتي وأخواتي |
| Ama ben... özel olduğumu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لكنّي ظننت أنّني مميّز |
| 'Bundan sonra barış içinde yaşayacağımı düşünmüştüm' | Open Subtitles | "ظننت أنّني سأعيش في سلام بعد ذلك" |