"ظننت بأنّه" - Translation from Arabic to Turkish

• düşündüm
• sandım
• sanıyordum

Sonra, ofise uğramadan direk buraya gelmiş olabileceğini düşündüm.
ثمّ ظننت بأنّه لربّمـا جـاء هنـا بدون الحـاجة لفتح مكتبه

Kendi kendime,İsa gibi birini kabul edebileceğimi düşündüm.
وحرّرني من أعدائي ظننت بأنّه يمكنني أن أقبل بشخصٍ مثل المسيح

- Bir süre seni rahatlatabileceğimizi düşündüm.
ظننت بأنّه علينا أن نُعطيكِ قليلاً من الراحة

- Dayanacağımı sandım. Sonra orada otururken görünce-
ظننت بأنّه يمكنني ذلك ، وبعدها رأيته جالساً هناك، و..

Hesabı ödememek için sandım.
لقد ظننت بأنّه يهرب من دفع فاتورته

Soruların kasada olduğunu sanıyordum.
ظننت بأنّه يتمّ تأمين الأسئلة في خزنة المصرف

Senin mahalleyi koruyacağını sanıyordum.
ظننت بأنّه من المفترض عليك حماية الحيّ

Madalyonun diğer yüzünü anlatmak istersin diye düşündüm.
ظننت بأنّه قد يكون هنالك رواية آخرى للقصة

Şahsen söylenmesi gereken bir haber olduğunu düşündüm.
ظننت بأنّه خبرٌ يجب أن أوصله بشكلٍ شخصيّ

Kate bilmeli diye düşündüm. Telefonda söylenecek şey değildi.
(ظننت بأنّه يجب عليّ إخبار (كايت ولم أرد فعل ذلك على الهاتف

Hayır, bu işten sıyrılabileceğimi düşündüm, tamam mı?
كلاّ، لقد ظننت بأنّه يمكنني أن أفلت من ذلك بطريقةٍ ما ولكنّك أخذتَ نقود (فورستمن) وأصبحتُ بلا حيلة

Bilmen gerektiğini düşündüm.
ظننت بأنّه يجب أن تعرف ذلك

Ölmüş olabileceğini düşündüm.
-لذا ظننت بأنّه ميتًا

Köpek sandım.
ظننت بأنّه كلب

Ama sen rahipsin. Evlenemezsin sanıyordum.
ولكنّك قسيس، ظننت بأنّه لا يمكنك الزواج

- O hasta sanıyordum. - Ben de öyle.
لقد ظننت بأنّه مريض - حتى أنا ظننت ذلك -

- Arkadaşın olduğunu sanıyordum.
لقد ظننت بأنّه صديقك ماذا ؟