| Şu anda bundan yarım milyar dolar gelir elde edildiği daha doğrusu edileceği tahmin ediliyor. | TED | الآن يقدر الناس أنه قد أدر نصف مليار دولار، أو سيدر نصف مليار دولار، في عائدات الضرائب للمدينة. |
| Çaba verilerle birleşince açık denizlerde avlanmanın gelir haritasını çıkarabildik. | TED | بعد إضافة بيانات تكاليف العمل، تمكنا من حساب عائدات الصيد في أعالي البحار. |
| Bunlar, Gallagher'ın vergi iadeleri. | Open Subtitles | هذه عائدات ضرائب جالاجير نحن نبحث عن صفقة |
| Şimdi de Albert'ın vergi iadeleri bekliyor. | Open Subtitles | الآن عائدات ألبرت مُسْتَحقّة. |
| Abi Lokalin geliri belli, manodan gelenler belli, hesap ortada. | Open Subtitles | عائدات النادي وهبتها للآخريين وكذلك عائدات القمار وهبتها للآخريين |
| İşlem boyunca aynı döngü devam eder ve iş bittiği zaman, portföy nakit paraya çevrilir, borçların tamamı ödenir ve hisse senedi sahiplerine kazanç sağlanır. | TED | و عندما تنتهي, يمكنك تسديد ديونك تسديد السندات، ويمكنك إعطاء أصحاب الأسهم عائدات. |
| Vergileri iade et, vergileri iade et onları iade, iade et o vergi iadelerini yap, gelirleri raporla kesintileri bul, giderlerin dökümünü çıkar | Open Subtitles | عائدات الضرائب عائدات الضرائب عائدات عائدات عائدات الضرائب تقرير هذا الدخل |
| Julian Michaels ve orası şehrin ihtiyacı olan vergi gelirlerinin yarısını sağlıyor. | Open Subtitles | جوليان مايكلز وأن منتجع يوفر نصف عائدات الضرائب التي تحافظ على هذه المدينة الذهاب. |
| Umarım bunun için yapıyorlardır çünkü Youtube'da reklamdan gelir elde etmenin daha kolay yolları var. | TED | آمل أن هذا ما يفعلونه لأجل ذلك، لأن هناك طرق أسهل للحصول على عائدات الإعلانات على اليوتيوب. |
| Yeni gelir kaynakları bulacağıma garanti veriyorum. | Open Subtitles | أضمن لكم بأنّي سأجد طرقاً لجلب عائدات جديدة |
| İşte bu da benim karşılığım. Kitaptan gelen gelir olmayacak. Nafaka olmayacak. | Open Subtitles | إليكم ردّي، لا عائدات للكتاب، لا نفقة، إنخفاض كبير في إعالة الطّفل، أو يُمكنكم الخروج من هنا. |
| Papadopoulos iadeleri. | Open Subtitles | عائدات بابادوبولوس |
| Papadopoulos iadeleri ne alemde? | Open Subtitles | ماذا عن عائدات بابادوبولوس ؟ |
| Papadopoulos iadeleri lazım. | Open Subtitles | اريد عائدات بابادوبولوس |
| Boulogne seferinin masraflarını ödeyebilmek için gereken geliri nereden sağlayacağımızı bilmez durumdayız. | Open Subtitles | نحن في نهاية ذكائنا لمعرفة كيفية الحصول على عائدات لدفع ثمن حملة بولوني |
| Sanırım elimizdeki şey normalde yanında gelecek bir parça bile kin olmadan beş yıllık vergi geliri değerinde. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يعادل قيمته خمس سنوات من عائدات الضرائب دون ذرة من الإستياء الذي عادة يأتي معها |
| ve bunlarla, işlerinin boyut ve çeşitliliğini geliştirmek için gerekli politika ve kurum biçimlerini konuşur, böylece bunlardan daha fazla vergi geliri toplayabilir. | TED | تُحدثهم عن مختلف السياسيات والمؤسسات. والذي هو ضرورة لهم لتوسيع حجم ونطاق أعمالهم حتى تتمكن من جميع عائدات الضرائب منهم. |
| 3 yıllık çalışma planında kaynaklarda artış ve bahsi geçen pazarlardan kazanç sağlanacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | إنّ هذه هي خطة عمل لـ 3 سنوات للإستثمار و عائدات الأرباح في الأسواق |
| Bunlar son beş yıl içerisindeki en üst yatırımcıların paralarının kazanç oranları. | Open Subtitles | هذه عائدات حقيقية لأهمّ مستثمرينا في الخمس سنوات الماضية |
| 75 yaşındaki bir adamın vergi iadelerini mi attın? | Open Subtitles | هل ألقيتي عائدات ضرائب رجل في الـ75 من عمره؟ |
| Onlardan bir tane alır, Earl'in iadelerini bırakırız. | Open Subtitles | نستطيع أخذ واحدة عندما نذهب لإرسال عائدات (إيرل). |
| Hatta, 89 oranında gelirlerinin bahsediyoruz Kamyon sürücüleri, bu numaralar için heyecanlanmak | Open Subtitles | نحن نتحدث عن عائدات بنسبة 89 بالمئة، حتى سائقو الشاحنات يتحمسون لهذه الأرقام |
| Fakat toplam sinemadan tiyatroya, ev video ve izle ve seyret gelirleri yükselişte. | TED | ولكن عائدات الافلام سواء من المسارح أو الفيديو المنزلي أو صالات العرض تشهد صعوداً |