| İki ailenin bu kadar yakınlaşacağı kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان يدري أن عائلتين يمكن أن يكونا بهذا القرب ؟ |
| Farklı geçmişlerden gelen iki ailenin bir araya gelmesi. | Open Subtitles | المجيئ سوية من عائلتين من خلفيات مختلفة |
| Nehir, iki hasım aslan ailesi arasındaki sınırı belirliyor. | Open Subtitles | إنه يضع الحدود بين عائلتين متنافستين من الأسود |
| Her neyse, Claire ve Sack evlendiklerinde Amerika'nın en büyük iki ailesi, Cleary'ler ve Lodge'lar... | Open Subtitles | على أي حال, فـ ـكلير ـ وساك ـ جعلا العلاقة قوية بين عائلتين أمريكيتين عريقتين ـ كليري ـ و ـ لودجز ـ وسيتم اتحادهما أخيراً |
| Yapacağı en iyi şeyin iki aileyi birbirine düşürmek olduğuna karar verdi. | TED | لقد قرر أن أفضل رهان له هو دق أسفين الخلاف بين عائلتين. |
| Bu aile o kadar berbat durumda ki farklı aileler olduğunuzu zannediyordunuz. | Open Subtitles | لدرجة إعتقادكم بأنكم عائلتين مختلفتين |
| Tanrı şahidim olsun ki mahkememin bu iki aile arasında kalmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | بقدر أن الربّ شاهدى، لن أدع محكمتى سبباً فى اندلاع حرب بين عائلتين |
| Benim iki ailem oldu. İkisini de seviyorum ve onlar için ölürüm. | Open Subtitles | لى عائلتين, أحب كلاهما وأضحى من اجلهما |
| - Bir tanesi bana yeter. - Ne kadar şanslısın. İki aileye sahip olduğun için övünmelisin. | Open Subtitles | واحدة فقط تكفي لي أنت محظوظ مع عائلتين |
| İki ailenin birleşmesini kutlamak için nadir bir fırsat. | Open Subtitles | انها مناسبة نادرة لنحتفل بتزاوج عائلتين |
| Savaş zamanında, iki farklı ailenin bireyleriydiler onlar. | Open Subtitles | - أنهم من عائلتين مختلفه بينهم حرب |
| İki ailenin de sevgisi gerekiyor. | Open Subtitles | هذا يتطلب حب عائلتين |
| - Ayrıca iki ailenin de birleşmesi. | Open Subtitles | إنه أيضاً اتحاد عائلتين |
| Aynı zamanda iki ailenin birliğiyle de ilgili. | Open Subtitles | إنه أيضاً اتحاد عائلتين |
| İki ayrı ailesi olan bir adama güvenemem. | Open Subtitles | لا تثق برجل يملك عائلتين |
| Herkesin iki ailesi vardır: | Open Subtitles | ...كل شخص لديه عائلتين: |
| Aynı anda iki aileyi büyütüyormuş. - Ne yaramaz çocukmuş. | Open Subtitles | حيث كان يربي عائلتين في وقت واحد يا له من شقي |
| Sen ve ben iyi harika aileyi bir araya getireceğiz. | Open Subtitles | انا وانتي علي وشك ان نكون عائلتين سعيدتين معا |
| İkisi de iyi aileler. | Open Subtitles | الأثنين عائلتين جيدتين |
| "Çatışan aileler hakkında bir komedi... | Open Subtitles | "كوميديا عن عائلتين متخاصمتين |
| İki aile arasında güzel bir ticari birleşme. | Open Subtitles | سيكون الزواج عبارة عن اندماج أعمال بين عائلتين |
| Beslemem gereken iki ailem var. | Open Subtitles | لدي عائلتين يجب أن أطعمهم |
| İki aileye ve Çin yemeği almamıza yetecek kadar. | Open Subtitles | عائلتين إضافيتين، وعشاء صيني لنا. |