| Mayolarımız yoktu, o yüzden biz de çıplak yüzdük. Ama tamamen karanlıktı. | Open Subtitles | لم يكن لدينا ملابس سباحة، لذلك سبحنا عاريان وكان المكان مظلمًا بالكامل |
| Eğer istersek annenle benim evde çıplak dolaşma vaktimiz geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لأن نمشي أنا وأمك عاريان حول المنزل اذا أردنا ذلك؟ |
| Ya da ikiniz de borsa çalışanı olursunuz satış katında çıplak olarak yuvarlanırsınız ve herkes sizi izler. | Open Subtitles | أجل , او تعملان في الاسهم وتتدحرجان عاريان على الارضية والجميع يشاهدكم |
| Cuddy'le çıplağız. O yüzden odaklanmakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | أنا و(كادي) عاريان لذا لديّ مشكلة بالتركيز |
| Sonra da Noel günü Mark işten eve erken dönmüş ikisini çırılçıplak en acayip pozisyonda... tavşanlar gibi şey yaparken yakalamış. | Open Subtitles | وعندما عاد مارك مبكرا من عمله ليلة الكريسماس وجدهم الإثنان فى أحضان بعض وهما عاريان تماما |
| "ibne" gibi değil, birbirini beceren erkekler gibi değil. - Yatak odasında çıplak. | Open Subtitles | أنا لا أحب اللوطيين، رجلان يمارسان الجنس سوية وهما عاريان |
| Bunu yaparken ikimizin de çıplak olduğumuzu hatırlamamız gerekmiyor. | Open Subtitles | حيث لا أريد أن أتذكر كلانا عاريان عندما أفعلها |
| Birbirimizi ilk çıplak görüşümüzde sevişmedik. | Open Subtitles | في المرة الأولى التي شاهدنا بعضنا البعض عاريان لم نصنع الحب |
| Şu anda kar fırtınasının ortasında çıplak durup da havanın neden soğuk olduğunu merak edenlerden farksızsınız. | Open Subtitles | أنتما الآن مثل عاريان في مهب عاصفة ثلجيّة يتسائلان عن سبب البرد. |
| Pioneer sondasında gönderilen tabelada çıplak erkek ve kadın resimleri vardı. | Open Subtitles | اللوحة التي أرسلوها في مسبار الرود كان عليه رسمة لرجل و إمرأة عاريان |
| Yatak odasının dışında birbirlerinin önünde çıplak durmaya? | Open Subtitles | أنْ يقفا عاريان أمام بعضهما البعض خارج غرفة النوم؟ |
| İçeride birbirine tavuk yediren çıplak iki kişi olduğundan haberiniz var mı? | Open Subtitles | هل كنتم تعلمون يا رفاق أن هناك أثنان عاريان يتناولان الدجاج من فوق بعضهما بالداخل؟ |
| Churchill, görebiliyorsanız iki çıplak erkek ve bir kadın var. | Open Subtitles | تشرشل، إذا تسمعوني... هناك ذكران عاريان وأنثى واحدة. |
| Çiftler, çıplak, sessiz tarafından aşağılara doğru yarışırlar. | Open Subtitles | اثنان, عاريان, يطاردهما جانبهما الهادئ |
| Örtülerin altında çıplak olmanızın nedeninin su balonu kavgası yapmış olmanız ve üşümeniz olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | وقُلْتَ إنكما عاريان تحت الأغطية لأنكما تشاجرتما بالبالونات ! وإنكما تشعران بالبرد |
| Peki. Ama ben de sizi çıplak göreceğim. | Open Subtitles | حسناً ، لكن سأراكما عاريان أيضاً |
| çıplak ve fetüs pozisyonunda. | Open Subtitles | عاريان و متكوران بالوضع الجنيني |
| Cuddy'le çıplağız. O yüzden odaklanmakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | أنا و(كادي) عاريان لذا لديّ مشكلة بالتركيز |
| Sanırım çıplağız. | Open Subtitles | أعتقد أننا عاريان |
| çırılçıplak Tannes Nehrinde yüzdük. | Open Subtitles | "سبحنا عاريان في نهر "تان |
| Çıplaksanız bağırın! | Open Subtitles | اصرخا إن كنتما عاريان! اصرخا إن كنتما عاريان! |