| Sultan Mehmet babasının yarım bıraktığı işi bitirmekte kararlı davranacaktır. | Open Subtitles | إن السلطان (محمد) عازم على تكمله ما بدأه أبيه. |
| Sultan Mehmet babasının yarım bıraktığı işi bitirmekte kararlı davranacaktır. | Open Subtitles | إن السلطان (محمد) عازم على تكمله ما بدأه أبيه. |
| Bu yenilgi Cao'yu öfkeden deliye döndürdü. Ordusunun başına geçmeye karar verdi. | Open Subtitles | غضب اللورد كاو لهزيمة جيشه، وهو عازم على قيادة جيش هائل بنفسه |
| Bildiğiniz gibi Fouad'ın anavatanında çok zor bir dönem geçiriliyor, buna rağmen kendisi Fransa'dan ayrılıp Bağdat'a dönmeye karar verdi. | Open Subtitles | فؤاد يشتاق في تلك الأيام الصعبة لوطنه الأم لذا فإنه عازم على الرحيل من فرنسا و العودة إلى بغداد |
| Papa bize askeri destek sağlamakta kararlı olduğunu söyledi ancak bildiğiniz gibi kilisemizin kendisine tabii olması şartıyla. | Open Subtitles | والبابا يقول أنه عازم على مساعدتنا. ولكن كما تعلم بشرط واحد,ألا وهو توحيد الكنائس.. |
| Papa bize askeri destek sağlamakta kararlı olduğunu söyledi ancak bildiğiniz gibi kilisemizin kendisine tabii olması şartıyla. | Open Subtitles | والبابا يقول أنه عازم على مساعدتنا. ولكن كما تعلم بشرط واحد,ألا وهو توحيد الكنائس.. |
| Buraya döndüğümüzde ağacı benim için ekmeye karar verdi. | Open Subtitles | وهو عازم على ان يزرعها عندما نصل الى هناك |
| Fakat kalan 50 yıllık cezasını düşününce Luciano, hapisten kaçmanın bir yolunu bulmaya karar verdi. | Open Subtitles | ولكن عليه قضاء 50 سنة من عمره لوتشيانو) عازم على إيجاد) وسيلة للخروج من السجن |