"عاشتْ" - Translation from Arabic to Turkish

• çok yaşa
• yaşıyordu
• yaşadı
• yaşadığı

Kraliçemiz çok yaşa!
عاشتْ الملِكة! عاشتْ الملِكة!

Kraliçemiz çok yaşa!
عاشتْ الملِكة...

Gitambo Köyü'nde yaklaşık 4000 kişi yaşıyordu.
4,000 مِنْ تلك الأرواحِ عاشتْ في a قرية دَعتْ Gitambo.

Kasaba dışında annesiyle birlikte yaşıyordu.
فتاة مرحة. عاشتْ مع أمّها خارج المدينة.

Aynı zamanda inanıyoruz ki Ra'nın hanedanlığının büyük bir kısmında burada yaşadı.
نَعتقدُ أيضاً بأنّها عاشتْ هنا لأغلب فترة مملكته.

Müvekkilim bu arabayı, yaşadığı yerden farklı bir yerdeki, yeni ofisinin orada kendisini takip ederken görmüş.
موكلي رَأى تلك السيارةِ التي تتبعه , خارجاً حيث عاشتْ في مكتبِها الجديدِ

Kraliçemiz çok yaşa!
عاشتْ الملِكة.

Kraliçemiz çok yaşa!
عاشتْ الملِكة!

Edna yalnız yaşıyordu.
إدنة عاشتْ لوحدها.

Üvey babasıyla beraber yaşıyordu.
عاشتْ مع زوجِ أمّها

Tüm bu zamana kadar, ailem utanç ve onursuzluk içinde yaşadı
كُلّ هذا الوقتِ، عائلتي عاشتْ في الخزي والعارِ

Lady Davenport uzun süre Bedevi'de yaşadı.
السّيدة "دايفبورت" عاشتْ بين البدو.

- Burada ne kadar süre yaşadı?
- إلى متى عاشتْ هنا؟

Bu sayede annenin Miamiden sadece birkaç yüz mil uzakta yaşadığı ortaya çıktı.
يَطفئ أمَّكَ عاشتْ فقط مائة ميل مِنْ Mimi.

Frank Cosgrove kurbanların yaşadığı bölgenin tam ortasındaki DMV şubesinde çalışıyor.
أعمال فرانك Cosgrove في فرعِ دي إم في لمسة صفعةِ في المنتصفِ منطقةِ Geo حيث ضحيّتنا عاشتْ.