Bak, kimseye borçlu falan değilsin ama şu an dışarıda kar fırtınası var. | Open Subtitles | حسنٌ, اسمعي. أنتٍ لا تدينين لأحدٍ بشيء، لكن ثمة عاصفةً ثلجية في الخارج، |
Ben haberlerde duydum ki çok büyük bir kar fırtınası geliyormuş ve don yapacakmış ve... | Open Subtitles | لقد سمعت أن... في نشرة الأخبار, ثمّة... عاصفةً ثلجية قوّية قادمة. |
Bu büyüklükte kum fırtınası ilk defa yaşanıyor. | Open Subtitles | لم نشهد عاصفةً بهذا الحجم منذ وقتٍ طويل |
Fırtına öncesinde, fırtınanın geleceğini hissetmenin nasıl bir şey olduğunu biliyor musun? | TED | هل تعرف ذاك الشعور الذي يخالجك حين تعلم أن هناك عاصفةً قادمة قبل أن تعصف؟ |
saygıyla istiyorum ki, kötü liderim, gerçek bir Fırtına bekleyemezmiyidk? | Open Subtitles | بكل الإحترام المطلوب أيها العفن المبجل ألا يمكننا أن ننتظر عاصفةً حقيقية |
Yani kim bilerek bir kasırga başlatmak ister ki? | Open Subtitles | أنا اعني من يُرد أن يُنشأ عاصفةً عمداً ؟ |
Çarpışma aynı zaman da, direk dünya'ya yönelecek ...küçük meteorlardan oluşan, bir kasırga oluşturacak. | Open Subtitles | الاصطدام سوفَ يخلُقُ أيضًا عاصفةً من الشُهب الأصغر حجمًا وسوف تتجه مباشرةً إلى الأرض |
Kar fırtınası vardı. | Open Subtitles | كانت هنالك عاصفةً ثلجية |
Hava durumuna göre büyük bir Fırtına geliyormuş. | Open Subtitles | قناة الطَقس تقول أنَ عاصفةً كبيرةً تقترِب |
Fırtına geliyor, sığınacak bir çatı bulsan iyi edersin. | Open Subtitles | يبدو أنّ عاصفةً قادمة يجدر بك إيجاد مكانٍ يبقيك جافّاً |