| İki dünya arasına sıkışmış gibi hissediyorum ve o ikisinde de yok. | Open Subtitles | أشعر بأنني عالق بين عالمين وهي ليست به أيضاً |
| Minderlerin arasına sıkışmış. | Open Subtitles | إنه عالق بين الوسادة |
| Oysaki başka bir zaman akışına yönlenip sonuçta saniyeler arasında sıkışmış. | Open Subtitles | و اتضح أنه مرتبط بتيار زمني آخر و تحديداً، عالق بين الثواني |
| Bu "Hayalet" bizimkiyle başka bir evren arasında sıkışmış biri. | Open Subtitles | هذا "الشبح" هو رجل عالق بين كوننا وكون آخر موازٍ |
| Mat beyazla ay beyazı arasında kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق بين الحضيرة البيضاء والقمر الأبيض. |
| Kahramanım ile gelecekteki çocuklarımın annesi arasında sıkıştım kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق بين بطلي وبين الأمّ المستقبليّة لـ أبنائي. |
| - Koltukların arasına sıkışmış! | Open Subtitles | كلا، إنه عالق بين المقاعد! |
| Bu ikisi arasında sıkışmış bizim salak cennet! | Open Subtitles | ! عالق بين الأثنين في أغبيائنا أدين |
| Gereksiz yere ben götürüyorum, bu deli baba-kız arasında kaldım. | Open Subtitles | أشعر أني بلا شعور أو تفكير قمت بهذه المهمه والان أنا عالق بين أب وابنته في عالمهم المجنون |
| Daha çok psişik bir iz gibi. Çan sayesinde boyutlar arasında sıkıştım. | Open Subtitles | إنّي أشبه ببصمة روحانية، عالق بين الأبعاد بفضل جرس الجحيم. |
| Duvarla tuvalet arasında sıkıştım. | Open Subtitles | أنا عالق بين المرحاض و الحائط |