Ve şimdi, lisede ve moda dünyasındaki işlerim arasında mekik dokuyorum. | Open Subtitles | انا عالقة الآن بين حياتين مُختلفتين واحدة في الثانوية والاخرى في عالم الموضة |
Ve şimdi, lise ve moda dünyasındaki işlerim arasında mekik dokuyorum. | Open Subtitles | الأن أنـا عالقة بين حياتين مختلفتين، واحدة فى الثانوية، والأخرى فى عالم الموضة. |
Ve şimdi, lise ve moda dünyasındaki işlerim arasında mekik dokuyorum. | Open Subtitles | الآن انا عالقة بين حياتين مختلفتين واحده في المدرسة الثانوية والأخرى في عالم الموضة |
Moda dünyası... Evet, Moda dünyası yosun tabakası ve canavarlardır. | Open Subtitles | أجل، عالم الموضة هو بركة الوحوش الحثالة. |
Yakında, Moda dünyası kendi değişimine şahit olacak burada, tabi ki Majesteleri Prens Liam Majesteleri | Open Subtitles | قريبا، قد يشهد عالم الموضة في تغيير نفسه من الحرس، كما صاحبة السمو الملكي الأميرة اليانور |
Biri lisede diğeri ise moda dünyasında. | Open Subtitles | واحدة في الثانوية، والأخري في عالم الموضة. |
Aynı zamanda moda dünyasında sınır tanımamasıyla biliniyor. | Open Subtitles | إلا أنها شخصية لامعة ومشهورة أيضًا في عالم الموضة. |
Ve şimdi, lise ve moda dünyasındaki işlerim arasında mekik dokuyorum. | Open Subtitles | الآن أنا عالقة بين حياتين مُختلفتين واحدة في المدرسة الثانوية و الأُخرى في عالم الموضة |
Bunu bu eski lav denizine attığımda taşıp moda dünyasındaki herkes öldürecek. | Open Subtitles | عندما ارمها في هذه الحمم البركانية القديمة سوف تقتل كل من هم في عالم الموضة |
"Funky Time" Avrupa moda dünyasındaki herkesle röportaj yaptı. | Open Subtitles | "وقت المرح" قام بمقابلة جميع الأشخاص في عالم الموضة الأوروبية |
Moda dünyası nefesini tuttu. | Open Subtitles | عالم الموضة يحبس أنفاسه |
Yaşama, çünkü Hollywood bu muhteşem yüze itibar etmezken Moda dünyası ediyor. | Open Subtitles | إياك، لعل (هوليود) لا تقدر هذا الوجه الوسيم، لكن عالم الموضة بلى أأنت محتمس إذن؟ |