Yani, en yüksek kalite bir fizikçi yerine bir serseri olabilirdim. | Open Subtitles | بدلاً عن عالم فيزيائي من الدرجة الأولى لكنتُ سأصبح متشرداً |
Herhalde hâlâ bir gün sizin gibi gerçek bir fizikçi olma hayali kuruyorum. | Open Subtitles | انا على ما اظن انني احلم انني اكون عالم فيزيائي حقيقي مثلك |
Öyle bir silahı yapmayı bilen gerçek bir fizikçi olsaydınız ve ülkenizin bir savaşı kazanmasına yardım edeceğini ama binlerce can alabileceğini de bilseydiniz sizce hangisi daha güçlü olurdu? | Open Subtitles | اذا كنت عالم فيزيائي حقيقي شخص يعلم كيفية صنع سلاح ...و انت تعلم انه سوف يساعد بلدك لتفوز بالحرب |
Derken, 19. yüzyılın en büyük kuramsal fizikçisi çıkageldi. | Open Subtitles | ومن ثم ظهر أعظم عالم فيزيائي نظري بالقرن التاسع عشر |
Gitmeden önce dengesiz göründüğümün farkındayım ama aslında dünyaca meşhur bir fizikçiyim. | Open Subtitles | قبلأنتهرببعيداً.. أعلم أني قد أبدو مختلاً عقلياً، لكني في الواقع عالم فيزيائي مشهور. |
Faraday bir fizikçiydi. | Open Subtitles | دانيل كان عالم فيزيائي ، أتى للجزيرة |
Oğlu İvan da bir fizikçi, Pakistanda sobyetikaslara Plütonyum silah satmaktan tutuklandı. | Open Subtitles | إبنه (إيفان) أيضاً عالم فيزيائي كان يبيع الأسلحه لباكستان |
O bir fizikçi, Booth. Ülkedeki en iyilerden biri. | Open Subtitles | إنّه عالم فيزيائي يا (بوث)، من الأفضل في البلد. |
Wolf bir parçacık fizikçisi. | Open Subtitles | (والف) عالم فيزيائي بالجزيئات. |
Ben yaşlı bir fizikçiyim. | Open Subtitles | أنا عالم فيزيائي كهل. |
- Edward Bailey, Soğuk Savaş sırasında harika şeyler icat eden dahiyane bir fizikçiydi. | Open Subtitles | (إيدوارد بيلي) كان عالم فيزيائي عبقري الذي قام بصنع الكثير من الأشياء الرائعة خلال الحرب الباردة. |