| Sizi tanıtacağım, siz de kendi ekibinizi tanıtırsınız. - yüksek seviye bir görüşme olduğunu biliyor. | Open Subtitles | أنا سأقدمه لكِ، وأنتِ تُقدمين فريقك يعلم أن الاجتماع عالي المستوى |
| - yüksek seviye dedektiflik deniyor buna. | Open Subtitles | إنه شيء يسمى بمحقق عالي المستوى |
| Taurus'un açıkça belli ki yüksek seviye mühendislik eğitimi ve bomba yapımında bir tür geçmişi var. | Open Subtitles | من الواضح أن (تورس) لديه تدريب عالي المستوى في الهندسة |
| Hükümetin içindeki üst düzey birisini mi? Yoksa kendinizi mi? | Open Subtitles | هل هو شخصاً عالي المستوى في الإدارة،، آم تغطي نفسك؟ |
| Sadece şunu bilmeni istiyorum, Senden takip etmeni istediğim kişi yüksek seviyeli bir hükümet üyesi. | Open Subtitles | لكن للعلم، ان الشخص الذي ستتبعه مسؤول عالي المستوى بالدولة |
| Tamam, öyleyse Stapleton'ın banka programına yüksek seviyeden giriş yetkisi vardı; | Open Subtitles | حسنا إذا ستيبلتون لديه تصريح عالي المستوى لبرامج البنوك |
| Taurus'un açıkça belli ki yüksek seviye mühendislik eğitimi ve bomba yapımında bir tür geçmişi var. | Open Subtitles | من الواضح أن (تورس) لديه تدريب عالي المستوى في الهندسة |
| Çünkü yarın sabah tam 10'da gündemde sizin olduğunuz üst düzey, gizli bir toplantıya katılacağım. | Open Subtitles | لأنّه غداً صباحاً ،عند تمام العاشرة سأحضر إجتماعاً سريّاً عالي المستوى والّذي موضوعه هو أنت |
| Bir kıdemli partner, üç tane de üst düzey avukat. | Open Subtitles | أنهم كانوا أربعة. شريك كبير وثلاثة مساعدين عالي المستوى. |
| üst düzey erişime sahip biri iseniz değildir. | Open Subtitles | إلا إن كنتَ شخصاً لديه وصول عالي المستوى |
| Bay Leonida yüksek seviyeli İnternet Teknolojisi Güvenlik Subayıydı. | Open Subtitles | لقد كان موظف أمني عالي المستوى التقني |
| - Evet, en yüksek seviyeden. | Open Subtitles | - نعم تصريح عالي المستوى - |