| bir yıl boyunca tek bir ağacın ne kadar hareket edebildiğini hesaplayabilirdim. | TED | و بذلك تمكنت من حساب مسافة تحرك شجرة واحد في عام واحد |
| Soracağım soruya doğru cevap vermezsen en az bir yıl yiyeceksin. | Open Subtitles | عام واحد على الأقل إذا لم تجيب السؤال التالي بشكل صحيح |
| bir yıl içinde çocuğunu ve karını kaybetmeyi hayal dahi edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع ان اتخيل فقدان طفلك و زوجتك في عام واحد |
| Bir sene sonra vazgeçtim. Planımın Herbert için çok karmaşık olduğunu fark etmiştim. | Open Subtitles | بعد عام واحد إستسلمت ، أدركت أنها خطة معقدة أكثر من اللازم لهيربرت |
| Yani Bir sene ve biraz nakitten olabilirsin. | Open Subtitles | ..وسينتهي الأمر بك بقضاء عام واحد في الزنزانة |
| Her Çin vatandaşının Bir yılda yalnızca hidroelektrik kullanarak iki eve elektrik vermesine yetecek kadar var. | TED | يوجد ما يكفي لكل مواطن صيني لتزويد بيتين بالطاقة في عام واحد من الطاقة الكهرومائية وحدها. |
| Demek istediğim şey şu: Yalnızca bir yıl içinde 5.000'den fazla hayat kurtardığımızı kanıtladık. | TED | وهذا ما أقصده هنا : لقد أثبتنا بأنه في خلال عام واحد فقط، حمينا أكثر من 5,000 روح من القتل. |
| ailemi teşvik etti. Ve bir yıl içinde iletişim kurmak için bir bilgisayar programı kullanmaya başladım. | TED | وخلال عام واحد ، بدأت في أستخدام برنامج كمبيوتر للتواصل |
| bir yıl içinde pazarlama, ürün, iletişim ve bilişim arasındaki eski ambarları tamamen yıktık. | TED | قمنا خلال عام واحد بالقضاء تمامًا على العزلة القديمة، بين أقسام التسويق والمُنتجات وقنوات التواصل وتقنية المعلومات. |
| Bakiyen bir yıl içinde 1000 küsur sterlin azalmış. | Open Subtitles | حسابك نقص ما يزيد عن ألف جنيه خلال عام واحد |
| Ve şu bilgiyle teselli buluyoruz köpek yaşına göre bir yıl yaşamasına rağmen, insanlara göre yedi yıl yaşadı. | Open Subtitles | ويمكننا أن نعزي أنفسنا بأن نعلم بأنه بينما لم يعش سوى عام واحد في عمر الكلاب فقد عاش سبع أعوام من عمر الإنسان |
| Geçen yıldan beri, yani bir yıl, iki ay, on bir günden beri- | Open Subtitles | منذ العام الماضى اعنى منذ عام واحد وشهرين و11 يوم |
| Ben de bir yıllığına fahişe olmak istedim. Sadece bir yıl. | Open Subtitles | سأحب أن أكون عاهرة لعام واحد فقط عام واحد |
| Noreen pek çok kişi bu günlerde bir yıl izin yapıyor. | Open Subtitles | هل تعرفين يا *نورين*كثير من الاطفال يدرسون لمدة عام واحد فقط. |
| Seni temin ederim, Bir sene sonra sen de bir tane alacaksın. | Open Subtitles | أراهن لك , أنك خلال عام واحد فقط ستمتلكينمنهذه.. |
| Bir sene evvel, Papa Cenapları, Papa III. | Open Subtitles | قبل عام واحد قداسة البابا الابرياء الثالث |
| Bir sene oldu üç sene, ne yaptın? | Open Subtitles | عام واحد تحول إلى ثلاثة ماذا تفعل هناك؟ |
| Bir sene zarfında topraklarını kaybedip senetlerinde belirtildiği üzere Efendi Jo'nun köleleri haline geldiler. | Open Subtitles | ... فى خلال عام واحد ، خسـروا اراضـيهم وأصبحوا خدماً لـِ اللورد جو كما اوفت تلك الشروط التى لم يفهموها |
| Evliliğe kadar cinsel ilişkiden uzak durmaya söz veren genç kızlardan -- sağolasın George Bush-- büyük bir kısmı, yüzde 60'ı, Bir sene içinde cinsel tutkularına teslim oldular. | TED | الفتيات المراهقات اللاتي وعدن بالامتناع الجنسي والعذرية حتي الزواج-- شكراَ لجورج بوش-- الأغلبية، 60%، إستسلموا للإغرائات الجنسية في خلال عام واحد. |
| Günün ancak iki saati ayık. Sabah 11'le, öğle 1 arası. Parayı ve mücevherleri verecek olursam Bir yılda çarçur eder. | Open Subtitles | إنها تفيق من الخمر ساعتين يومياً من 11 ص إلى 1 م و إذا أعطيتها نقودها و مجوهراتها فستضيعها في عام واحد |
| Sol bacağını Bir yılda iki kez kırdığını öğrendim. | Open Subtitles | عرفت أنها كسرت ساقها اليسرى مرتين في عام واحد |