| Tim... geçen bir iki hafta içerisinde çok sarsıcı olaylar yaşadım. | Open Subtitles | حسناً، يا تيم في الأسابيع القَليلَة الماضية عانيتُ مِن انتاكساتِ مُوجِعَة |
| Başıma burada gelenler... sizi tatmin edecek kadar sefalet yaşadım. | Open Subtitles | ما حدَثَ لي هُنا حسناً، فيما إذا كُنتُ قَد عانيتُ كفايةً لإرضائِكما |
| Daha kötüsünü de yaşadım. En azından yemeklerin parasını ödedi. | Open Subtitles | عانيتُ ما هو أقسى، على الأقلّ دفع ثمن وجباتي |
| -O, Harvey. Bu çocuk gösterileri yüzünden neler çektim bilemezsin. | Open Subtitles | لا تدّركين كم عانيتُ من برامج الأطفال هذه |
| Sen eğitimdeyken ben hayal bile edemeyeceğin acılar çektim. | Open Subtitles | حسناً، بينما كنتِ تتدربين، عانيتُ من أشياء لايمكنكِ تخيّلها أبداً. |
| Evet, son zamanlarda zor günler geçirdim. | Open Subtitles | أجل . لقد عانيتُ مشكلة بذلك في الآونة الأخيرة |
| Daha kötüsünü de yaşadım. En azından yemeklerin parasını ödedi. | Open Subtitles | عانيتُ ما هو أقسى، على الأقلّ دفع ثمن وجباتي |
| Ben zor bir hayat yaşadım. | Open Subtitles | عانيتُ حياة صعبة. |
| Bunları ben de yaşadım. | Open Subtitles | لقد عانيتُ مثلكِ |
| Sinir çöküntüsü yaşadım. | Open Subtitles | عانيتُ انهياراً عصبيّاً |
| Ben onları çoktan yaşadım. | Open Subtitles | تعلمين ، سبق و أن عانيتُ ذلك |
| Ondan dolayı çok acı çektim, ve sonra da, en iyi dostum... bu... kadın. | Open Subtitles | وقد عانيتُ بسببه وبعدها ...صديقي الخلوص مع تلك... |
| Yani, onun için acı çektim sonuçta. | Open Subtitles | أعني، لقد عانيتُ لأجله في الأخير. |
| Onun zalimliğini çektim. Konseyi kazandım. | Open Subtitles | عانيتُ قسوتها ربحت بالإجتماع السري |
| Çok çektim, | Open Subtitles | لقد عانيتُ كثيرا |
| Ben de acı çektim. | Open Subtitles | فقد عانيتُ أيضا |
| Zor bir çocukluk geçirdim, Sürekli sataşırlardı. | Open Subtitles | عانيتُ طفولة قاسية، فقد تمّ التنمّر عليّ. |
| Küçük bir gıda zehirlenmesi geçirdim. Ben iyiyim. | Open Subtitles | عانيتُ من تسمم غذائي أنا على ما يرام |
| - Bugün çok zorlu bir gün geçirdim, Morty. | Open Subtitles | أتعلم، لقد عانيتُ كثيراً (اليوم، يا (مورتي. |