| 15 yaşında evden kaçmış ve bir daha iletişim kurmamış ... bir adam ile internet üzerinden tanıştı ve Uyuşturucu suçundan yakalandı. | Open Subtitles | لم تتواصل معهم منذ هروبها من المنزل منذ كان عمرها 15 عام مع رجل قابلته عبر الأنترنت قبض عليها بتهمة حيازة مخدرات |
| Tüm bilgilerimizi dijitize ettik, ve bu bilgilere İnternet aracılığıyla ulaşılmasını sağladık. | TED | فقمنا برقمنة كل شيء ، كالمعرفة ، التي أصبحت سهلة الوصول أليها عبر الأنترنت. |
| İnternetten almak, bebek bezindeki minicik taneleri ayıklamaktan çok daha kolay. | TED | إنه ومن الأسهل بكثير شراؤها عبر الأنترنت عوض استخراج الحبيبات القليلة التي تحدث في الواقع في هذه الحفاظات. |
| İnternetten smokin alışverişi nasıl gidiyor? | Open Subtitles | حسنا، كيف يجري التسوق عبر الأنترنت من أجل البدلة؟ |
| Sanırım ikimizde internette aynı şeylere bakmışız, özür dilerim. | Open Subtitles | أرى بأننا قد مرننا بنفس المسالك عبر الأنترنت إعتذراتي |
| Siyasette bir yere gelmek için seninle yatıyor olsaydım internette babanı eleştirmezdim. | Open Subtitles | لو كنت أنام معك لكي أدخل السياسة ما كنت لأنتقد والدك عبر الأنترنت |
| Bütün bu online alışveriş de beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | و كل هذا التسوق عبر الأنترنت حبيبتي،أنا قلقة عليك |
| Jerry ile birlikte "Relativity" (Görecelilik) adında bir bilgisayar oyunu tasarladık... internet üzerinden testlerini yapıyorduk... üç boyutlu bir ortamda, farklı zamanlarda birbirimizle savaşıyorduk. | Open Subtitles | لقد قمت بتصميم لعبة كمبيوتر اسمها النسبية حيث يلعبها المتنافسون عبر الأنترنت انها لعبة ثلاثية الأبعاد |
| Hayır, kız arkadaşım bana internet videoları yollar. | Open Subtitles | كلا, صديقتي ترسل لي دائماً تلك الشرائط عبر الأنترنت |
| Birileri internet uzerinden yangin cikarmanin yolunu bulmus. | Open Subtitles | أن يكتشف شخص ما كيف يشعل النار عبر الأنترنت |
| İnternet testini geçemedi. Daha ne kadar kanıta ihtiyacımız var? | Open Subtitles | لقد أخفق في اختبار عبر الأنترنت كم تحتاجين من دليل أكثر؟ |
| Sonrasında, bu broşürleri Avrupalı mülteciler için uyguladık ve mülteci akınının yüksek olduğu yerlerde bunu internet üzerinden onlara sunduk. | TED | لذلك عدلنا النشرة لتلائم احتياجات اللاجئين الأوروبيين، هي متاحة الآن عبر الأنترنت للجميع، وفي مناطق ذات تدفق عالٍ لللاجئين. |
| İkinci büyük değişiklik, medya dijitalleştikçe, İnternet'in de bütün diğer medya formları için taşıyıcı bir unsur haline gelmesi. Yani, telefon görüşmeleri İnternet'e taşınıyor. Dergiler İnternet'e taşınıyor. Filmler İnternet'e taşınıyor. | TED | أن كل وسائل الإعلام يتم رقمنتها والأنترنت كذلك أصبحت وسيلة لحمل بقية الوسائل بمعني أن المحادثات الهاتفية تنقل عبر الأنترنت المجلات تنقل عبر الأنترنت ، الأفلام كذلك وهذا يعني أن كل وسيلة إعلامية |
| İnternetten fazla alışveriş yaptığım için, mali danışmanım limit koydurdu ve onu aşamıyorum. | Open Subtitles | تسوقي عبر الأنترنت كان يخرج عن سيطرتي, ومدير أعمالي قام بذلك لكي لا أقوم بصفقات متهورة |
| İnternetten indirilebilecek şeylere inanamazsın... | Open Subtitles | أنت لن تصدق الأشياء التي يمكنك تحميلها عبر الأنترنت |
| Öyleyse iyi ki o gelinliği giymiyorum. İnternetten daha güzelini buldum. Sıradaki evlenecek kişi ben olurum sanki. | Open Subtitles | لقد وجدت للتو ثوبٌ أروع عبر الأنترنت. إذاً ، احتمال أن أكون التالي الذي يتزوج ، أليس كذلك؟ |
| - Bunları internetten de izleyebilirsin. | Open Subtitles | حسنأً,انه خراء يمكن مشاهدته عبر الأنترنت |
| toplum kolejine gidip para biriktirmek, film yapmak ve yazılım editlemeyi öğrenmek amacıyla, internetten özel derslere yöneldim. | TED | لذا توجهت إلى التعلم عبر الأنترنت لأتعلم كيف أقوم باستخدام برنامج تحرير وذهبت للكلية المجتمعية لتوفير المال وصنع الأفلام. |
| İnternetten o eyaletin elektrik şebekesini çıkartın. | Open Subtitles | إبحث عن عمود الشبكة عبر الأنترنت. |
| Dört yıllık çalışmanın sonunda ise şuna karar verdim çocuklar eğitsel amaçlar için kendi kendilerine internette gezinebilirler. | TED | في نهاية السنوات الأربعة التّالية، قررت أن مجموعات من الأطفال يمكنهم الإبحار عبر الأنترنت لإنجاز الأهداف التعليمية بأنفسهم. |
| İnternette bir araştırma yaptım, bunu buldum. | Open Subtitles | . قمت بعمل بحث عبر الأنترنت ووجدت هذه |
| Sanırım Kate, bir keresinde internette hoş bir kızla tanışmamı kastetti. | Open Subtitles | أظن أن ما قصدته (كايت) إني تحدثت مع فتاة لطيفة عبر الأنترنت ذات مرة |
| Uyanık'ın tüm haberleşmesi online olarak yürütülüyordu. | Open Subtitles | كل إتصالات مشروع اليقظة أجريت عبر الأنترنت |