| Yalnızca üç yıl boyunca okula gitti ancak yeni icatlar üzerindeki dehası bunu fazlasıyla telafi ediyordu. | Open Subtitles | لم يحظى سوى بثلاث سنوات من التعليم لكن عبقريته للإبتكار أكثر ماعوضه عن ذلك. |
| Babam et alanında bir dâhiydi, fakat gerçek dehası insan doğası konusundaydı. | Open Subtitles | أبي كان أسطورة في مجال اللحوم ولكن عبقريته الحقيقية كان تكمن في الطبيعة البشرية |
| Burada dehası nihayet farkedilmişti. | Open Subtitles | فى هذا المكان لقد اُكتشفت عبقريته أخيرا |
| Ve hayatımın büyük bir bölümünü onun dehasının anlaşılmasına ve hakkının verildiğini sağlamaya adayacağım. | Open Subtitles | من سخرية الناس منه. وأنا سوف أهدي جزء جيد من مستقبلي لأضمن أن تصبح عبقريته مفهومة ومقدرة. |
| dehasının zirvesine ulaşmış olsa da depresyon ve en basit düşünceleri bile aklında tutamayacağı güvensizliğiyle boğulmuştu. | Open Subtitles | والقوى الأولية في الكون وبرغم من أنه قد وصل إلى قمة عبقريته إلا أنه كان مصابًا بالإكتئاب |
| Lütfen, onun büyüleyici zekasını anlat bana. | Open Subtitles | نعم,بكل الوسائل الممكنة أخبرني أكثر عن عبقريته الخارقة |
| Babanı severdim ve onunki gibi bir zekanın sona ereceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | كنت أحب والدك و لا أؤمن أن عبقريته تنتهي بموته |
| "Bu eşsiz dehası, büyük ve sorunlu... | Open Subtitles | عبقريته الفريدة هي أفضل أمل لنا |
| Ne kadar tuhafsa da, dehası hala parlaktı. | Open Subtitles | رغم غرابة "غودل"، لم تخفت عبقريته. |
| "Bu eşsiz dehası, büyük ve sorunlu... | Open Subtitles | عبقريته الفريدة هي أفضل أمل لنا" |
| Gerçek dehası, paranoya ve şiddeti işinden %99 oranında uzak tutması. | Open Subtitles | إن عبقريته الحقيقية تكمن في %إزالته لـ99... من عقدة الإضطهاد والعنف من هذا العمل. |
| Lord Rochester'ın beni tutup dehasının parlak kanadıyla bana dokunmasıyla ve beni, onun büyüklüğünün bir köşe taşı haline dönüştürmesiyle kazandığım ünümü ve haftalık 2 paundumu dile dolatmayacağım. | Open Subtitles | -و هذا الأمر لن يقال عندما أحصل علي شهرتي و علي ال2 جنيه في الإسبوع -التي أحضرها لي "لورد روشيستر" عندما مسني بجناحه المضيء المليء بالعبقرية -و حولني إلي أحد زوايا عبقريته لااا |
| Bu da dehasının bir parçası. | Open Subtitles | إنه جزء من عبقريته. |
| Detektif Frost'un zekasını nereden aldığı belli oldu. | Open Subtitles | الآن أعرف من أين حصل المحقق على عبقريته |
| Babanı severdim ve onunki gibi bir zekanın sona ereceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | كنت أحب والدك و لا أؤمن أن عبقريته تنتهي بموته |