| kölelerim dizanteri yüzünden öldüler. | Open Subtitles | لقد أُخذت عبيدي في الفيضان الأسود |
| Ben kölelerim için tanrıçayım. Bunu onlar istiyor. | Open Subtitles | أنا إلهة عبيدي هذا ما يريدونه |
| -Fundalıklarda, kölem Cain buldu onu. hiçbir şeyin yetişmediği Barren tepesinde. | Open Subtitles | في المستنقعات ، احد عبيدي وجده هناك حيث المنطقه الجافه |
| Savaş başlamadan önce kölelerime hürriyetlerini bahşetmiştim. | Open Subtitles | أعطيتُ عبيدي حرّيتهم قبل أن تبدأ الحرب. |
| Benim iznim olmadan kölelerimi azat etmeye hakkın yok. Annemi öldürmek için izin aldığını hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا يحق لك تحرير عبيدي بدون إذني - لا أتذكر أنك أخذت الإذن لقتل أمي - |
| Ben kölelerimden birini satın almana izin veriyorum sen şimdi beni aynı fırsattan alı mı koyuyorsun? | Open Subtitles | لقد سمحت لك بشراء واحد من عبيدي, و الأن ان ترفض نفس الفُرصة لي ؟ |
| Kölelerimsiniz. - İşte buna bayıldım. - Benim kölelerim. | Open Subtitles | أحب صوت ذلك عبيدي لا احد اخر |
| Teknik olarak kölelerim bana miras kalmıştı. | Open Subtitles | تقنياً، لقد ورثت عبيدي فحسب |
| Benim kölelerim değilsiniz. Gettysburg sağolsun. | Open Subtitles | فأنتم لستم عبيدي والشكر لـ "غيتز بيرج" |
| Bütün kölelerim gibi sana iyi davrandım. | Open Subtitles | لقد عاملتك بشكل جيد ككل عبيدي |
| Onlar benim kölelerim. | Open Subtitles | انهم عبيدي |
| kölem Cain, hiçbir şeyin yetişmediği çorak bir tepede bulmuş. | Open Subtitles | احد عبيدي وجده هناك حيث المنطقه الجافه |
| Ve öldürdüğüm herkes kölem olacak. | Open Subtitles | كل من قتلتهم سيصبحون عبيدي |
| Kristallerin gücüyle onlar artık benim kölem. | Open Subtitles | مع سلطة البلورات هم عبيدي |
| Ve Elam kölelerime özgürlüklerini vermemiştim. | Open Subtitles | و، (عيلام)... أنا لم أحرر عبيدي أبداً. |
| Neden? - kölelerimi bugün satıyorum. | Open Subtitles | - سأبيع عبيدي اليوم - |
| Bana kölelerimi getirin. | Open Subtitles | أحضر لي عبيدي |