| Ve görünüşe göre, benim dışımda herkes bir şeyler alıyordu. | Open Subtitles | و يبدو أن الجميع كانوا يحصلون على شيء فيما عداي |
| Baba, benim dışımda ona göz kulak olacak kimse yok. | Open Subtitles | أبتِ، هي ليس لديها أحد آخر ليهتم بها ما عداي |
| Benim dışımda kimseyle konuşamadığını. | Open Subtitles | كَمْ أنت لا تَستطيعُ الكَلام إلى أي واحد ما عداي. |
| Annemin bu hayattaki tek varlığı o köpekler. Ben hariç, tabii. | Open Subtitles | المخلوقات الأليفة هي كل ما عندها في تلك الحياة عداي بالطبع |
| Bu silaha sahip olabilecek başka kimseyi düşünemiyorum, ben hariç. | Open Subtitles | نعم . لا أستطيع أن أتخيل أي شخص غيرك يتملك هذه البندقية ، فيما عداي |
| Geri dur, robot. Benden başka hiç kimse ailemin tatilini mahvedemez. | Open Subtitles | تراجعوا ايها الروبوتات ، لا أحد يفسد اجازة عائلتي ما عداي |
| İkinci rafa Benden başkası dokunamaz. | Open Subtitles | لا أحدُ يَلمْسُّ الرفَّ الثانيَ، ما عداي أنا |
| Pek değil. Benim dışımdaki bütün erkeklerle yatmıştı. | Open Subtitles | لا في الواقع لقد ضاجعت كل الفتية عداي |
| Benim dışımda tabii, sen de beni sana bulaşan bir pislik olarak görüyorsun. | Open Subtitles | ما عداي أنا، بينما تصرفينني كوغد يتلاعب بك |
| Benim dışımda herkes her şeyi biliyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | الجميع يبدون أنهم يعرفون كل شيء عن كل شيء، ما عداي. |
| Kendim dışımda herkesi mutlu ettim. | Open Subtitles | لقد جعلت الجميع سعداء ما عداي عيد الميلاد تقريبًا |
| Tabi benim dışımda. Çünkü sana Rachel'la şarkı söylemek istediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | جميعاً ما عداي لأنني اخبرتك بأنني أُريد الغناء مع ريتشل |
| Sanki kötü bir şeyler oluyor ve benim dışımda herkes bunun farkında gibi. | Open Subtitles | الأمر مثلما يكون شيئاً سيئاً يدور حولي والجميع يعلم ما هو عداي |
| Pekâlâ, benim dışımda herkes bu herifi gördü mü yani? | Open Subtitles | حسنا، هل جميعكم رأيتم هذا الشخص ما عداي أنا؟ |
| Sahip olduğun tüm kızların kafaları öylesine karışık ki; tabii ben hariç! | Open Subtitles | كل الفتيات اللاتي لديك محطمات نفسيا عداي أنا |
| Çünkü belli ki, ben hariç tüm personelle seks yapmayı becerebiliyorsun. | Open Subtitles | لأنه على ما يبدو أنك قادر على مجامعت جميع الموطفات ما عداي |
| Tanrım, ben hariç herkeste var. | Open Subtitles | يا للهول. الجميع حصل على واحِد ما عداي أيمكنني الحصول على واحِد؟ |
| Yüzlerce insan her hafta onu çıplak görürdü. Ben hariç. | Open Subtitles | المئات يرونها عارية كل أسبوع فيما عداي. |
| Belli ki Benden başka herkes "çiftlikte eğlence" gerçeğini biliyor. | Open Subtitles | نعم, يبدو ان الجميع يعلم بحقيقة المزرعه الممتعه هذه عداي أنا |
| Rahul,Benden başka hiçkimse zamanını senle harcamaz. | Open Subtitles | ، أنا لا أعتقد أي واحد ما عداي يُمْكِنُ أَنْ تضيّعَ وقتَها مَعك. |
| Pek değil. Benim dışımdaki bütün erkeklerle yatmıştı. | Open Subtitles | لا في الواقع لقد ضاجعت كل الفتية عداي |