| Otopsi düzenlenmemiş olması dışında, raporlarda olağan dışı bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شئ غير عادى فى هذه التقارير عدا أنه لم يتم تشريح الجثث |
| Olağandışı hiç bir şey yok, kayıp olması dışında. | Open Subtitles | سجل نظيف , لاشيء غير إعتيادي عدا أنه مفقود, |
| Herhangi bir grup ve kişi tarafından üstlenilmemiş olması dışında. | Open Subtitles | عدا أنه لا يوجد مجموعة أو شخص قد ادعى بفعوله للأمر |
| Diğer günlerden tek farkı, hamileliği öğrendikten sonraki ilk gün olmasıydı. | Open Subtitles | كان يوم مثل أى يوم آخر, ما عدا أنه كان أول يوم بعد أن عرفت 000 |
| Her şey aynıydı, kim olduğumu bilen kimse olmaması dışında. | Open Subtitles | كل شيء هو نفسه ما عدا أنه لم يعرفني أحد |
| Tabii ameliyat yaptığı zamanlar hariç. - Benden daha derin kesiyor. | Open Subtitles | ما عدا أنه عند التشغيل فإنه يقطع بشكل أعمق مما أنا أفعل |
| Ölümünden sonra bir daha asla uyanıp da kendi bedenine dönememenin dışında tabii. | Open Subtitles | عدا أنه في حالة بعد الممات لن تستطيع الإستيقاظ مرة أخرى أبدا لن ترجع إلى جسدك المادي مرة أخرى أبدا |
| Harika çocuktur. Geçen gün kavga etmesi dışında. | Open Subtitles | انه فتىً رائع، عدا أنه خاض شجارًا في المدرسة بالأمس |
| O zaman daha fazla saçım olması dışında. | Open Subtitles | . ما عدا أنه كان لدى بعض الشعر |
| - Hastayı bırakmama izin vermiyor ve hastanın çatlağın teki olması dışında hiçbir sorunu yok. | Open Subtitles | -انها لا تدعني أترك مريضي و لا يوجد خطب به عدا أنه مختل |
| Kesinlikle imkansız olması dışında tabi! | Open Subtitles | هذا مطابق تماماً عدا أنه مستحيل بالكامل |
| Sürekli görüyorum. - Dolandırıcı olması dışında. | Open Subtitles | أرى ذلك طوال الوقت فيما عدا أنه محتال |
| Görevlerine gerçekten bağlı olması dışında. | Open Subtitles | ما عدا أنه ينهمك كثيرًا في مهامه |
| tabii bu odaya kilitlenmiş olması dışında. | Open Subtitles | عدا أنه كان محجوز داخل هذه الغرفة |
| herşeyin aslında "hiçbirşey" olması dışında... | Open Subtitles | عدا أنه لا شئ يعني أيّ شئ |
| Diğer günlerden tek farkı, hamileliği öğrendikten sonraki | Open Subtitles | كان يوم مثل أى يوم آخر, ما عدا أنه كان أول يوم بعد أن عرفت |
| Kabus gibiydi, tek farkı kabus olmamasıydı. | Open Subtitles | ،لقد كان كالحلم السيء عدا أنه لم يكن حلماً |
| Hiçbirşey yok, hiçbirşeyin yanlış olmaması dışında. | Open Subtitles | لا توجد مشكلة , عدا أنه لا توجد هناك مشكلة. |
| Hiçbir şey yok, hiçbir şeyin yanlış olmaması dışında. | Open Subtitles | لا توجد مشكلة , عدا أنه لا توجد هناك مشكلة. |
| İlk ceset normaldi, ortadan ikiye kırılması hariç. | Open Subtitles | الجثة الأولى كانت طبيعية, ما عدا أنه كان مكسوراً لنصفين. الجثة الأولى كانت طبيعية, ما عدا أنه كان مكسوراً لنصفين. |
| Evin yandığında siyanürün en tehlikeli çeşidi olan hidrojen siyanürün havaya yayılması dışında tabii. | Open Subtitles | فيما عدا أنه عندما يحترق منزل فأن السموم تبدأ في التصاعد وكلما زادت خطورة سيانيد الهيدروجين |
| Bizden nefret etmesi dışında. | Open Subtitles | عدا أنه كان يكرهنا |