| Bak, başladığın yere döndün. - Ama bu sefer masaya bağlısın. | Open Subtitles | عدتَ إلى حيث بدأتَ، إلاّ أنّكَ مقيّد إلى طاولة هذه المرّة |
| Ben pislik gibi davranınca, sen bir anda insan gibi davrandın ama ben insan gibi davranınca, sen pislik haline geri döndün. | Open Subtitles | حينَ كنتُ أعاملُكَ بحقارة، كنتَ فجأةً تتصرّفُ بإنسانيّة لكن حينَ عاملتُكَ بإنسانيّة، عدتَ وغداً |
| Ya da bütün bu olanlar sadece bir oyundu ve sen oynaman gerektiğini düşündüğün role döndün. | Open Subtitles | أو أنّ هذا كلّه تمثيل وقد عدتَ إلى الدّورِ الذي تجدُ من المفروضِ أن تلعبه |
| Bakıyorum da küçük aile gezinden dönmüşsün. | Open Subtitles | ** الدائرة السرية ** الحلقة الرابعة عشرة * الموسم الأول * عيد الحب * إذن عدتَ من رحلةِ عائلتكَ |
| Bir sebepten dolayı geri geldin diye düşünüyorum. Silah. Masanın üstünde. | Open Subtitles | عدتَ لسبب محدد على ما أعتقد المسدس، إنه هناك على المنضدة |
| Siz de duruşma salonuna geri döndünüz, davaları kovuşturmak için. | Open Subtitles | وقد عدتَ الآن إلى المحكمة للمرافعة عن القضايا؟ |
| Dostum, gelmişsin. | Open Subtitles | صديقي، لقد عدتَ. |
| Şehirdeki gelecek vaat eden kemancı olduğun zamana döndün. | Open Subtitles | لقد عدتَ الآن مجدداً إلى حينما كنتَ تعزف على الكمان جيّداً |
| Ne zamandır bu işlere döndün yine? | Open Subtitles | إذًا، كم لكَ من الوقت وأنتَ عدتَ للمواعدة؟ |
| Kardeşinin öldüğünü öğrendikten sonra, araştırmak için geri döndün ya da acısını başkasından çıkarmak istedin. | Open Subtitles | بعدما علمت موتها ، عدتَ لتتحقق أو لتنتقم من شخص ما هذا طبيعي |
| Savaşa gittin ve bir Spartalı gibi mücadele ettin lâkin düzenlendiğinde kasabaya geri döndün ve kendi ayaklanmaların sırasında ateş açtın. | Open Subtitles | ذهبت إلى الحرب و حاربت كالأسبارطيين , لكن حينما طلت للحرب , عدتَ إلى المدينة و بقيت بمفردك |
| Bana yardım etmek için geri döndün. Sen benim her şeyimsin. | Open Subtitles | لقد عدتَ إلى هنا لمساعدتي، أنت تعني لي كلّ شيء |
| Nihayetinde döndün demek. | Open Subtitles | أعتقدُ بأنكَ قد عدتَ في نهاية المطاف، أليسَ كذلك؟ |
| Sonra arabana atladın, ofisine geri döndün. | Open Subtitles | ثم بعدها صعدت لسيارتك وقمتَ بقيادتها إلى ان عدتَ إلى مكتبك |
| Eve dönmüşsün. | Open Subtitles | لقد عدتَ إلى المنزل |
| Eve erken dönmüşsün. | Open Subtitles | عدتَ للمنزل باكراً |
| Yani buraya bunlar düşünmek için mi geldin? | Open Subtitles | إذا أنت عدتَ الى هُنا لمجرد التفكير بالأمر؟ |
| Doktor. Ziyarete mi geldin yoksa bir süre misafir mi olacaksın? | Open Subtitles | حضرة الدكتور، أتيتَ لمجرّد زيارة، أم عدتَ للمكوث لبعض الوقت؟ |
| Ama istasyondan eve döndünüz. | Open Subtitles | لكنك... عدتَ للبيت، بعد المحطة، |
| Erken gelmişsin. | Open Subtitles | عدتَ للبيت باكراً |
| Şimdi döndüğüne göre, kardeşim, gücümüzü arama konusunda bize katılabilirsin. | Open Subtitles | الآن وقد عدتَ يا أخي يمكنك الانضمام لنا بينما ننال قوّتنا. |
| Bir gün emekli oluyor ve daha fazlası için dönüyorsun. | Open Subtitles | لم يمضِ على تقاعدكَ يوماً واحداً, وها أنت ذا عدتَ لنيلِ المزيد |
| Önce "Sunset Bulvarı"nı izleyip sonra da içki dükkanına filan mı gittin sen? | Open Subtitles | هل عدتَ إلى المنزل وشاهدتَ "غروب بوليفارد" قبل رحلتكَ الصغيرة إلى "باكيج ستور"؟ |
| 70 yıl önce ona geldiğini ve tekrar geri dönersen bunun, Azrail'in geleceğinin kehaneti olduğunu söylemişsin. | Open Subtitles | تقول إنكَ أتيت إليها قبل 70 عاماً وقلتَ إنكَ لو عدتَ فستكون نبوءة قدوم ملك الموت |
| Ve ofisindeki kartı ve üzerindeki adı görünce işe geri döndüğünü anladım. | Open Subtitles | و في مكتبك... حينما رأيت تلك البطاقة وإسمهُ عليها عرفتُ بأنك عدتَ للعبة وبأنكَ ستسعى خلفي |
| Eğer tekrar gelirseniz, bu para işime yarar. | Open Subtitles | لو عدتَ في أي وقت ، فيمكنني يمكنني الاستفادة بالمال |