| Bize söylemiştiniz. Goa'uld sayısız insanı köleleştiren bir düşman. | Open Subtitles | لقد أخبرتونا أن الجواؤلد هم الأعداء و هم من إستعبدوا عدد لا حصر له من البشر |
| Bankanın içinde neler olduğuna dair sayısız olasılık mevcut. | Open Subtitles | هناك عدد لا حصر له من الإحتمالات إذ ليست لدينا فكرة عما يحدث داخل البنك |
| sayısız muhtemel frekans içinde sadece bir seferde bir frekans dinliyoruz. | Open Subtitles | إلى تَرَدُّد واحد في المرّة بين عدد لا حصر له من الترددات الممكنة. |
| Zamanın sonsuz şeritli bir otoyol olduğunu algılayacaktır. | Open Subtitles | وقال إنه يرى أن الوقت مثل الطريق السريع مع عدد لا حصر له من الممرات |
| sonsuz bir set eksi bir sonsuz rakam bir sonsuz rakam kalır. | Open Subtitles | مجموعة لانهائية ناقص عدد لانهائي يترك عدد لا حصر له |
| Bu makineleri sokaklara çıkarmak sayısız Amerikalının hayatını kurtarır. | Open Subtitles | وضع هذه الآلات في الشوارع ستنقذ عدد لا حصر له من الأميركيين. |
| Kökleri söküldüğü zaman bitki ölür, sayısız mikroorganizma ile birlikte. Ama sana afiyet olsun. | Open Subtitles | مع عدد لا حصر له من الكائنات الدقيقة لكن رجاء استمتعي بطعامك |
| Durmaksızın çalışan motorun icadının insanların angaryayla geçirdiği sayısız saati saf dışı bırakması servet edinmek ve adınızın tarih kitaplarına yazılması için yeter de artardı bile. | Open Subtitles | إن اختراع المحرك الذي يمكنه أن يعمل بشكل متواصل، مُقضيًا على عدد لا حصر له من ساعات عمل الإنسان الشاقة سيكون ذلك أكثر مما يكفي ليجعلك من الأثرياء |
| bu biyosilahla tüm yaşamdan kurtulabilir ve üslerini ileri teknolojilerini sayısız federasyon gezegenlerine saldırı için kullanabilir. | Open Subtitles | مسلحاً بهذا السلاح البيولوجي يمكنه تجريدها من كل صور الحياة واستخدام التقنية المطورة للقاعدة لشن هجوم على عدد لا حصر له من الكواكب الفيدرالية |
| Ona "ön bariyer" deniyor. Sonuçta sayısız ajan öldü. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}النتيجة كانت عدد لا حصر له من العملاء الموتى |
| Her biri kendi Dünya'sını barındıran sonsuz sayıda paralel boyutlar olduğu üzerine bir teorim vardı. | Open Subtitles | لقد افترض طويلا أن هناك عدد لا حصر له من أبعاد متوازية، |
| Fakat planın yanlış gitmesi için sonsuz sayıda neden olabilir doğru değil mi? | Open Subtitles | ولكن أليس من الصحيح أن هناك عدد لا حصر له من الطرق التى يمكن للخطة أن تفشل بسببها ؟ |
| Tebrikler, sonsuz sayıda hataya ulaştın. | Open Subtitles | الخبر الجيدانه,يجب اجراء عدد لا حصر له من الأخطاء |
| Tebrikler, sonsuz sayıda hataya ulaştın. | Open Subtitles | الخبر الجيدانه,يجب اجراء عدد لا حصر له من الأخطاء |
| Sadece tek bir evren değil sonsuz sayıda olasılık var ve aynı anda birbirleriyle çakışıyorlar. | Open Subtitles | ليس هناك عالم واحد فقط لكن عدد لا حصر له من الاحتمالات بالتزامن في وقت واحد إلى الأبد |