"عدم الراحة" - Translation from Arabic to Turkish

    • rahatsızlık
        
    • rahatsızlığı
        
    • rahatsızlığa
        
    • rahatsız eden
        
    • huzursuzluk
        
    rahatsızlık ve korku ölümü kesinleştirebilirdi. Open Subtitles عدم الراحة والذعر كان جميعهُ سيكون مؤكداً أيضاً
    Ne tür bir rahatsızlık olduğunu sorabilir miyim? Open Subtitles أيمكنني طلب السؤال عن ماهية طبيعة عدم الراحة هذه؟
    Ama şöyle bir durumla karşılaşırsınız: o apartmanlar ve onları çevreleyen alanlar inşaattan ötürü rahatsızlığı ve dikkat dağılımını önleyecek kurallara sahip. TED لكن تعلم ما أنت مقبل عليه هل تلك الشقق والمناطق المحيطة بها قد استوفت الشروط الازمة لتفادي عدم الراحة والعيوب الانشائية.
    Fakat eğer uğraşırsak bu rahatsızlığı aşabiliriz. Open Subtitles "لكن إن واجهنا الأمر، بإمكاننا تخطي عدم الراحة"
    Keşke insanlara bu rahatsızlığa değer olduğunu, dinlemeye değer olduğunu ve bu sayede zayıflamayacağımızı, güçleneceğimizi anlatabilseydim. TED لكن ما أردته هو إخبار الناس أنه عدم الراحة شيء قيم، كذلك الاستماع، وإخبارهم بأننا أقوى، وليس أضعف بسبب ذلك.
    Direncin... seni rahatsız eden şey. Open Subtitles مقاومتك... هي ما تُسبب لك عدم الراحة ...
    Bu silahlı huzursuzluk ve yeni de değil. TED هذا هو عدم الراحة المسلحة وهذا ليس بجديد
    Bunlar durumdan rahatsızlık belirtileri, değil mi? Open Subtitles هي دلالة على حالة عدم الراحة أليس كذلك ؟
    Rahatlık, aşkı öldürür. rahatsızlık, aşktır. Open Subtitles الراحة تقتل الحب، عدم الراحة هو الحب
    Direnişin yüzünden rahatsızlık hissediyorsun. Open Subtitles مقاومتك... هي ما تُسبب لك عدم الراحة ...
    Enfekte olmuşa benzemiyor. Biraz rahatsızlık vermesi normal. Open Subtitles لا يبدو أنها ملتهبه عدم الراحة قليلا طبيعيl.
    rahatsızlık ve utanç dolu bir gece ikisine de iyi gelecek. Open Subtitles ليلة من عدم الراحة والخزي ستكون مفيدة لهم .
    rahatsızlık demişken--.. Tamam. Open Subtitles بمناسبة الحديث عن عدم الراحة
    O rahatsızlığı duymalısın, zaten. Open Subtitles ليست هكذا عدم الراحة
    Bu rahatsızlığı yaşıyor musun? Open Subtitles هل تعاني من عدم الراحة ؟
    şaşkınlık yerini rahatsızlığa bıraktı, şimdi de nefret, depresyon ve utanç var. Open Subtitles إنتقلنا من الصدمة إلى عدم الراحة و الان إلى مزيج من الغضب و الكآبه و العار
    Belki de sıkıntı, duyduğun rahatsızlığa karşı yaptığın bir savunmadır. Open Subtitles ربما الملل هو دفاعك عن عدم الراحة
    'Beni rahatsız eden. ' Open Subtitles عدم الراحة
    'Beni rahatsız eden. ' Open Subtitles عدم الراحة
    Bu isteklerin vücut hislerinden ibaret olduğunu fark etmeye başlarız -- ah, gerginlik, heyecan, huzursuzluk var -- ve bu vücut hisleri gelirler ve giderler. TED نبدأُ في ملاحظة أن الرغبات تتكون ببساطة في أحاسيس الجسم -- أوه، هناك الضيق والتوتر، هناك عدم الراحة والتململ -- وأحساسيس الجسم هذه تأتي وتذهب.
    Dışarıda büyük bir huzursuzluk ve değişim var. Open Subtitles كثير من عدم الراحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more