| Konuşana kadar işkence edin! Yetti artık! Tüketti beni. | Open Subtitles | عذبوه إلى أن يتكلم كفى, لقد أتعبتني |
| Konuşana kadar işkence edin. Yeter artık! Beni deli ediyor! | Open Subtitles | عذبوه إلى أن يتكلم كفى, لقد أتعبتني |
| İşkence edin! | Open Subtitles | عذبوه! |
| ona işkence yaptıklarında adresimi ve telefonumu verdi. | Open Subtitles | لـقد عذبوه وأعطاهم اسمي وعنواني |
| Bombası var mı yok mu diye ona işkence etmişler. | Open Subtitles | عذبوه لمعرفة إن كان يملك قنبلة |
| ona işkence ettiler ve onu vurdular. Araba gitti, para gitti. | Open Subtitles | لقد عذبوه ثم, أطلقوا عليه النار. |
| Esir düşmüş, orada ona yemekle ilgili devamlı işkence etmişler. | Open Subtitles | وتم أسره وأثناء الأسر ... عذبوه فيما يخص الطعام |
| Bilgi almak için ona işkence yapmışlar. | Open Subtitles | عذبوه للوصول للمعلومات |
| Aman Tanrım. ona işkence etmişler. | Open Subtitles | يا إلهي، لقد عذبوه |
| Öldürmeden önce ona işkence yapmışlar. | Open Subtitles | عذبوه قبل قتله |
| İtiraf edene kadar günlerce işkence ettiler | Open Subtitles | لقد عذبوه لايام الي ان اعترف |
| Onu yakaladılar, işkence ettiler ve öldürdüler. | Open Subtitles | قبضوا عليه, عذبوه ثم قتلوه. |