| Bir kabile koruyucusu veya büyük kukla ustası değilse, o zaman Tanrı kim? | TED | إذا, من هو الرب إن لم يكن محرك عرائس عظيم أو حامي حمى القبيلة البشرية؟ |
| Ve birisi duygularınızı etkili bir şekilde manipüle edebiliyorsa demokrasi yalnızca bir kukla gösterisinden ibaret olur. | TED | وإذا تمكن شخص ما من التلاعب بعواطفكم بشكل فعال ستصبح الديموقراطية عرض عرائس عاطفي. |
| kukla gösterisine yalnız gelseydim acayip görünebilirdi. | Open Subtitles | لأنّي إذا حضرتُ عرض عرائس من دون طفلٍ سيكون مظهري مريباً. |
| Hiç değilse bebekleri evsiz olmayacak. | Open Subtitles | إنه بيت عرائس على الأقل عرائسهم لن تكون مشردة |
| Ben artık bir aktör değilim. Bir kuklacıyım. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا لست ممثل أنا محرك عرائس |
| Kimse bu kış günlerinde bir kuklacı istemiyor. | Open Subtitles | لا أحد يبحث عن محرك عرائس في هذه الظروف الأقتصادية. |
| Ruhların etrafta gezindiği bir yere gidip uygun Gelinler topla. | Open Subtitles | .... أذهبي لـ زيارة مكان تحوم فيه الأرواح و أجمعي عرائس مناسبات |
| biz sadece gelinlere işkence edilğini ve çeyiz için yakıldığını gördük. | Open Subtitles | رأينا عرائس يعذبون من أجل المهر |
| Onlar İsa'nın gelinleri. | Open Subtitles | إنهم عرائس المسيح |
| O bölgede beş tane kukla oynatıcı var. | Open Subtitles | حسنا,هناك 5 محركي دمى و خبراء عرائس في المنطقة |
| Ya çocuklar için bir kukla gösterisi, ya da Kuzey Kore propagandası. | Open Subtitles | إما أن يكون مسرح عرائس للأطفال أم هي دعاية كورية شمالية |
| - Bu harika. - Bugün sette müthiş bir kukla vardı. | Open Subtitles | ـ ذلك عظيم ـ يوجد مسرح عرائس مذهل هناك |
| Yüksek sosyetede doğmanın başlıca avantajı nasıl adi bir kukla oyunu olduğunu erken yaşta öğrenmektir. | Open Subtitles | الميزة الكبرى للولادة في المجتمع... أن يتعلم الإنسان كيف أن المجتمع عبارة عن مسرح عرائس رخيص |
| Tamam, bir de kukla show'u biliyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا أعرف أيضا مسرح عرائس |
| Evet ama gerçekten de bir kukla oyunundan fazlası. | Open Subtitles | أجل، لكنها أكثر من مجرد مسرحية عرائس |
| - kukla gösterisi! | Open Subtitles | ألا تعرفين? "عرائس "الماريونيت ماذا? |
| Bana bir kukla şovu yap, Craig hayatım. | Open Subtitles | أعمل عرض عرائس لي كريج حبيبى. |
| Onların diğer bir ismi de 'Aşk bebekleri'. | Open Subtitles | عرائس الحب هذا مايسمونهم |
| Ben bir kuklacıyım. | Open Subtitles | أنا محرك عرائس. |
| O harika bir kuklacı. | Open Subtitles | إنه لاعب مسرح عرائس عظيم |
| Bu zemin avcılık bizim Gelinler olduğunu. | Open Subtitles | هذا هو عرائس لدينا الصيد الأرض. |
| "İnsanlar gelinlere bakıyorlar." | Open Subtitles | " بينما عرائس الإنساناتَ يُراقبنَ " |
| Adamlar değil, IŞİD gelinleri. | Open Subtitles | ليس رجال عرائس داعش |
| Bay Yalnız'ın tüm sahip oldukları sadece bir kaç küçük oyuncak bebek ve kafesinde koşması için küçük bir tekerlek. | Open Subtitles | كل مايملكه استاذ وحيد هذا هو جوزين عرائس لعب وعجلة صغيرة ليتجول حول قفصه. |
| Kibar olmaya çalışıyordum ama sen tanıştığım en kaba kuklacısın. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أكون لطيفة، لكنك أكتر محرك عرائس وقاحة قد إلتقيته في حياتي. |