"عربون" - Translation from Arabic to Turkish

• avans
• simgesi
• depozito
• hediye
• kapora

Davayı seçersen yukarıdaki arkadaşlarının isteyeceği ilk şey yüklü bir avans.
و إذا كانت هذه هي الدعوى القضائية فأول شيء سيطلبه منك أصدقائك في الأعلى هو عربون ضخم.

- avans versem olur mu?
عربون ؟ هل يفى هذا بالغرض ؟

Kolye yalnızca hislerimin simgesi.
..القلادة مُجرّد عربون محبّة ليس أكثر

- Saygımızın simgesi olarak.
لذلك , هذا عربون إحترامنا ما هذا ؟

Haftaya yemek şirketine depozito yatırmam gerek.
يجب أن أدفع عربون لمنسق الزفاف الأسبوع القادم

Davetli listesi hakkında Artık tam bir sayı belirlememiz gerekiyor. Ve karşılama töreni için depozito yatırmamız gerek.
علينا ان نحدد رقما لنتمكن من دفع عربون لقاعة الاحتفال نعم اعرف ياعزيزتي ساتولى الامر

Bir teşekkür nişanı olarak hayvanlara olan daimi sevgisinden dolayı ona hayvanları koruma vakfının sürpriz bir hediye gönderdiğini söyle, annadın mı?
قل له: أن جمعية الحفاظ علي حب الحيوانات أرسلت له هدية عربون تقدير لحبه المتواصل للحيوانات

Fakat bu süre zarfında bana biraz kapora vermen lazım.
‫لكن احتاج الى عربون ‫حسن نية مقدما ‫خلال أسبوع من النظر

Sana bugün 2 milyon Dolarlık bir avans çeki alacağım.
سأنال لك عربون بمليوني دولار

Al bakalım ilk albümün için avans.
هذا عربون لألبومك الأول

Alın, filimi bulmanız için avans.
هاك عربون لكي تجدوا فيلي.

Arkadaşlığımızın küçük bir simgesi!
انها عربون صداقه

Iyi niyetimizin bir simgesi.
عربون النية الحسنة

- Şey, bir aşk simgesi olarak verildiğini düşünebilir.
عربون محبة , اذا جاز التعبير

Aşklarının simgesi bu.
هذا عربون المحبه؟

Bir kaç ekstra işte çalıştım, bahisçinin üstündeki daireyi kiralamak için depozito verdim.
أعمل بوظيفة إضافيه ولقد وضعت عربون على شقة للإيجار فوق المراهنون

depozito için bir sayı vermezsek Açılış törenimizi gününde yapamayacağız. Hayatım biraz rahatla,
بهذا المعدل سنفقد قاعة الاحتفالات اذا لم نعطهم عدد المدعوين او عربون عزيزتي اهداي بدات تقودين نفسك ومن حولك للجنون تعتقد اني افكر كثيرا بالامر

İptal edelim demedim. - 20 litre kokulu vücut losyonun için depozito verdim bile.
-من قال إلغاء؟ -لقد سجلت بالفعل عربون غير قابل للإسترداد مقابل 50 جالون من مستحضر معطر للجسم، لذا...

Galerinin standart komisyonu %50 ama Nicholas sadece birkaç yüz depozito ödemiş.
عمولة صالة العرض النموذجية 50% لكن (نيكولاس) دفع عربون مقدّم مائتي دولار هنا وهناك

Bu yüzden ben de ona bir hediye veya rüşvet veya barış teklifi getirdim.
لذا أحضرت له هدية، أو رشوة . . أو عربون سلام

Ve yeminimin kanıtı olarak evine bir hediye bıraktım.
وكدليل على تعهدي، في منزلك، لقد تركت عربون تقديري.

Ev sahibine bir hediye. Bu kadar kısa sürede ayarladığınız bu toplantı için bir teşekkür göstergesi.
هذه مجرد هدية للمضيف عربون تقدير لأنك قبلت الاجتماع بي في هذه المهلة الصغيرة

Tane başı 1000 dolar kapora.
أريد عربون مقدم ألف دولار لكل واحد.