| - Bilmiyorum ama ben olsaydım evlenme teklifi beklerdim. | Open Subtitles | لا أعرف، و لكن كنت أنا كنت سأتوقع عرض زواج |
| Büyük bir evlenme teklifi almak üzere olduğum hakkında... bana dünyadaki her işareti gönderiyorsun. | Open Subtitles | انت ترسل الي كل إشارة في العالم انني على وشك ان أتلقى عرض زواج كبير |
| Benim şu yaşımda hala evlenme teklifi alabileceğim gerçeğini. | Open Subtitles | نحن نحتفل بحقيقة أنني ما زلت أستطيع الحصول على عرض زواج في عمري هذا |
| Evet ama evlilik teklifi yok, ve 20 yaşındayım... | Open Subtitles | نعم، ولكن لا يوجد عرض زواج واحد وها أنا قاربت على العشرين |
| Ellsworth'ün bana yaptığı evlilik teklifi... hakkındaki fikrini değiştirmedin, değil mi Trixie? | Open Subtitles | أنت لم تغيري رأيك يا (تريكسي) أليس كذلك؟ بشأن قبولي عرض زواج (إلزورث) |
| Aslında bir teklif aldım. | Open Subtitles | لقد كنا على وشك الحصول على عرض زواج |
| Bahattar'ın evliliği için Mumbai'dan teklif getirmişler. | Open Subtitles | لقد قدموا عرض زواج لـ(باهاتار). من (مومباي)! |
| Hala bir şey söylemiyorsun, bu yüzden ikna oluyor ve sana bu bir evlenme teklifi mi diye soruyorum. | Open Subtitles | والى الآن أنت لا تقول أي شيء ...لذا فأنا أكون مقتنعة بأن حسناً، أنا أسأل فيما اذا كان ذلك عرض زواج |
| Kaçırma, evlenme teklifi. Sırada ne var? | Open Subtitles | إختطاف و عرض زواج , ما التالي ؟ |
| Resmi bir evlenme teklifi iki gün geçerli. | Open Subtitles | عرض زواج رسمى سوف يصل فى خلال يومين |
| Romantik ve eşsiz bir evlenme teklifi almak. | Open Subtitles | أريد عرض زواج رومانسي وفريد. |
| Sanırım Annie, büyük ihtişamlı bir evlenme teklifi istemiyormuş. | Open Subtitles | إذا أظن أن (آني) لم ترد فعلا عرض زواج كبير وخيالي. |
| Bu evlenme teklifi miydi? | Open Subtitles | .. هل هذا عرض زواج ؟ |
| Canizarro'nun bana evlenme teklifi. | Open Subtitles | إنه عرض زواج قدم إلي من (كانيزارو). |
| evlilik teklifi aldın. | Open Subtitles | تلقيتِ عرض زواج |
| Az önce Babs Foster'ın Bayan Mayfair'e Tom'un kasaba meydanını evlilik teklifi gibi görünen bir şey için hazırladığını söylerken duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت للتو الأب(فوستر)يخبر سيدة(مايفير)أن( توم في ساحة البلدة يرتب ما يبدو وكأنه عرض زواج |
| İyi bir evlilik teklifi aldı. | Open Subtitles | تلقت عرض زواج من رجل وسيم |
| Başka bir evlilik teklifi daha aldım. | Open Subtitles | استقبلت عرض زواج آخر |
| Tanrının izniyle çok yakında çok iyi bir teklif alacağız. | Open Subtitles | سنتلقى عرض زواج قريباً بفضل الرب. |
| Leela için iyi bir teklif geldi. | Open Subtitles | هناك عرض زواج جيد من أجل ليـلا |
| Biz Bahattar Singh'in evliliği için geldik. | Open Subtitles | إن لدينا عرض زواج لـ(باهاتار سينغ). |