| Sonra midillim neşe içinde zıpladı çünkü dünyadaki en tatlı prensese ait olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لهذا قفز مهري الصغير من البهجه لانه عرف انه يخص اجمل اميرة علي وجه الارض. |
| Pislik olduğunu biliyordu. Oraya girmeyi istedi. | Open Subtitles | عرف انه زبالة اراد ان يدخل الي هناك |
| Ölmek üzere olduğunu biliyordu ve bu onu dehşete düşürdü. | Open Subtitles | لقد عرف انه على وشك الموت و ... ولقد افزعه هذا |
| Yani, bazı zeki adamlar onun daha önce böyle bir şey yaptığını biliyormuş. | Open Subtitles | لذا أعتقد أن أحد الأذكياء عرف انه فعلها من قبل |
| Kovboy Romalı'nın topraklarını ele geçirme niyetini biliyormuş. | Open Subtitles | وراعي البقر عرف انه يريد .... احتلال ارضه , لذا |
| Onlardan iyi olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | عرف انه أحسن منهما. |
| Sırların olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | عرف انه كان لديك أسرار |
| Kaldur aramızda bir hain olduğunu biliyormuş ve bize hiçbir şey söylememiş! | Open Subtitles | ! كالدر عرف انه كان عندنا خائن بيننا وقال لاشيء |