Sonuç, ölü adam bunun hakkında bir şeyler biliyordu, ...sahibinin 30 milyon poundu kazanmasını engelleyecek bir şey. | Open Subtitles | هذا يدل على أن الرجل الميت عرف شيئاً بشأنها شيء قد يمنع أن يحصل المالك على ثلاثين مليون جنيه |
Konuyla ilgili benim bilmediğim bir şeyler biliyordu. | Open Subtitles | لقد عرف شيئاً عن الوضع أنا لا أعرفه |
Evet, Pierce manyak bir yaşlıydı ama galiba şu ana dek benim bile kendi hakkımda bilmediğim bir şeyler biliyordu. | Open Subtitles | نعم، (بيرس) كان مجنوناً عجوزاً و لكنني أعتقد أنه عرف شيئاً لم أعرف حتى الان |
Çünkü Mösyö Amberiotis, Matmazel Sainsbury Seale'den bir şey öğrenmişti. | Open Subtitles | لأن السيـد "أمبريوتيس" عرف شيئاً من الآنسة "سانزبري سيل" |
Muhtemelen öğrenmemesi gereken bir şey öğrenmişti. | Open Subtitles | ربما عرف شيئاً لم يكن يفترض أن يعرفه |
Öyle düşünüyoruz çünkü Ash bir şeyler biliyordu. | Open Subtitles | نظن أن (آش) عرف شيئاً |