"عروق" - Translation from Arabic to Turkish

    • damarlar
        
    • damar
        
    • damarlarında
        
    • damarların
        
    • damarsız
        
    • damarları
        
    • damarlarından
        
    • damarlarındaki
        
    Açık renkli yüzde sanki minik damarlar var,.. ...incecik tüyler de. Open Subtitles هنا, على الجانب الناعم, يوجد عروق صغيرة , وزغب ناعم جدا
    Bir gün bir bakacaksın çökmüşsün bacağında damarlar çıkmış ve kayganlaştırıcı olmadan düzüşemiyorsun bile. Open Subtitles قبل أن تعرفي جسمكِ سوف يترهل عروق رجليك تظهر ولن تكوني قادرة على عمل شيء
    Bir beyefendi; bir madende çalışıp, yeni bir damar keşfedemez. Open Subtitles وسيد رفيع اشترىت منجما عاملاً للذهب وعثرت على عروق جديدة.
    Bu zımbırtı baştanbaşa damar bağ dokusu ve cıvık, cıvık keselerle dolu. Open Subtitles الشي كله عبارة عن حزمة عروق واكياس واربطة لزجة
    - Var. Sadece Valka'nın nefesi Akivasha'nın damarlarında dolaşan ateşi söndürebilir. Open Subtitles فقط نفس فالكا الذى يستطيع مواجهة اللهب المتدفق فى عروق فيكاشا
    Şu an Eric'in damarlarında akan Warlow'un kanı adamın kendi kanından bile fazla. Open Subtitles حالياً , يسري في عروق اريك من دماء وورلو اكثر مما يملك وورلو
    Üzerlerindeki damarların doğrudan doğruyam insanın ruhuna gittiği parmakları görüyor musunuz? Open Subtitles هذه الأصابع لها عروق تسري مباشرة إلى روح الرجل
    Onları damarsız istiyorsan eğer kendin temizlemelisin. Open Subtitles لكن في الاباما الروبيان فيه عروق ان اردته بدون عروق فيجب ان تفعلي ذلك بنفسك
    Jeotermal aktivitelerle maden damarları içinde yoğrulmadan önce Dünya'daki altın büyük olasılıkla bu yolla Dünya'ya iletildi. TED الذهب الموجود على الأرض وصل تقريباً بهذه الطريقة قبل أن يصبح على شكل عروق بواسطة نشاط الحرارة الأرضية.
    İnsanoğlu'nun Kitabı'nda, Lucifer'in damarlarından çekilen kanla yazılmıştır. Open Subtitles هذا مُدون في كتاب الإنسان بدمّ مأخوذ من عروق إبليس.
    Buzdan bir delta oluşturuyor ve tıpkı soğukkanlı bir canavarın damarlarındaki kan gibi akıyor. Open Subtitles يسلك الماء طريقه عبر دلتا الجليد كالدماء الجارية عبر عروق ،وحشٍ من ذوات الدم البارد
    Seninkiler gibi damarlar gördüğümde pek çok şey söylerim. Open Subtitles عندما أرى عروق من هذا القبيل، أقول الكثير من الأشياء.
    Kollarında siyah damarlar var. Open Subtitles كانـت لديها عروق سوداء في اليديـن
    damarlar sarmaşığa. Open Subtitles من عروق الدوالي
    damarlar sarmaşığa. Open Subtitles من عروق الدوالي
    Tarifte karideslerde damar olmaması gerektiği yazıyor. Open Subtitles الوصفة تقول بأن الروبيان لايجب ان يحتوي على عروق
    Tekli liflere geçirilen saç Beverly'nin kemik parçaları Miriam Lass'den damar ağı Sheldon Isley'den optik sinir ve atardamarlar Yargıç Davies'ten ve Ressamımız James Gray'den de bir ayak tırnağı var. Open Subtitles الشعر المحبوك بالشعيرات يعود لبيفرلي فتات العظم يعود لعشيقة مريام عروق من شيلدون ايزلي
    Tekli liflere geçirilen saç Beverly'nin kemik parçaları Miriam Lass'den damar ağı Sheldon Isley'den optik sinir ve atardamarlar Yargıç Davies'ten ve Ressamımız James Gray'den de bir ayak tırnağı var. Open Subtitles الشعر المحبوك بالشعيرات يعود لبيفرلي فتات العظم يعود لعشيقة مريام عروق من شيلدون ايزلي
    Layla'yı sevdikten sonra, bir savaşçının kanı ve... bir akrebin kara zehri hala damarlarında dolaşıyordu. Open Subtitles رغم انه احب ليلى بعقلية المحارب العقرب والسم الذي لا يزال الظلام متعقب من خلال عروق
    - damarlarında ne dolaşıyor ki? Open Subtitles ما الذي يجري في عروق هذا الرجل بالتحديد ؟
    Günün birinde damarlarında varis olursa oralara nasıl masaj yapabileceğini de gösteririm. Open Subtitles ويوماً ما , عندما تأتيكِ عروق دوالية سأريكِ كيف تدلكينها
    Çok güzel damarların var. Sana iğne yapmak isterdim. Open Subtitles لديك عروق جميلة، أود أن أحقنك فيها
    Sonunda Brick'ten damarsız bir anı aldım ve onu berbat ettin. Open Subtitles أخيرًا حصلت على حكاية بلا عروق من بريك وأنتِ أفسدتِها
    Bir yumurtayı havada tuttuğunda ve içinde damarları varsa, sallayıp yiyebilirsin. Open Subtitles ، إذا كنت تحمل بيضة و لها عروق على قشرها يمكنكَ رجها و من ثم أكلها
    - Kustuğun kan karaciğer rahatsızlığın yüzünden yırtılan özafagus damarlarından geliyor. Open Subtitles يأتي من عروق ممزقة في المريء سببها مرض كبدي
    Buzdan bir delta oluşturuyor ve tıpkı soğukkanlı bir canavarın damarlarındaki kan gibi akıyor. Open Subtitles يسلك الماء طريقه عبر دلتا الجليد كالدماء الجارية عبر عروق ،وحشٍ من ذوات الدم البارد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more