| - Biraz bal lütfen. - Umarım sinekli baldan hoşlanırsınız. | Open Subtitles | أتمنى ألاّ تمانعي بالذباب في عسلك - اوه, ربما لا - |
| - Bay Curry sizin bal küpünüz falan değilim. | Open Subtitles | "سيد (كاري)، أنا لست "كعكة عسلك ولم أكن أبداً |
| - bal'a ihtiyacım yok! | Open Subtitles | -لا أريد عسلك العفن |
| Artık balını da getirme. İstemiyoruz. | Open Subtitles | لا تجلب عسلك بعد الآن، فنحن لا نرغب به. |
| # Çalarlar balını ve yerler ekmeğini # | Open Subtitles | سيسرقون كل عسلك# ويأكلون خبزك الاخير |
| Balayında sana ulaşamayacağımı söylemiştim, ama bana yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرتُك أنني لَنْ أكُونَ قادرَ على الاتصال بك أثناء شهر عسلك لَكنَّك كَذبتَ علي |
| balayınızda bu kadar ayrı zaman geçirmeniz biraz tuhaf. | Open Subtitles | حسنا اكتشفت انه من الغرابه انك تمضين وقت اكثر وحيده فى شهر عسلك |
| # Ağaçtaki bal arıları # | Open Subtitles | @ عسلك@ |
| İyi polis lanet olsun. Sen Balayında beni arardın, değil mi? | Open Subtitles | ستكلمني في شهر عسلك اليس كذلك؟ |
| Balayında olduğunuzu sanıyordum. | Open Subtitles | أفترض أنك قُمت بإلغاء شعر عسلك |
| balayınızda kamp yapmaya mı gittiniz? | Open Subtitles | لقد ذهبت للتخييم في شهر عسلك ؟ |
| Kötü geçen balayınızda da güzel bir gün müydü? | Open Subtitles | أكان يوماً جميلاً في شهر عسلك السيء ؟ |