"عسيرة" - Translation from Arabic to Turkish

• Zor
• zorlu
• zordur

Dava çok Zor değil. 50 adamdan biri başa çıkabilir.
القضية ليست عسيرة, وأى واحد من ال 50 محاميا يستطيع ان يتولاّها

Para her şey demek. Onsuz hayat çok Zor, ve dayanılmaz.
كل هذا لوجود النقود، فبدونها تصبح الحياة عسيرة والأماني تضيع

Önünde çok Zor seçenekler var.
لأن هناك خيارات عسيرة على وشك أن نتخذها الآن.

Ama bu zorlu bir pist.
لكن الطريق عسيرة انه سباق ال 500 ميل

Bugün, üzücü ve zorlu bir sınavı atlatıp, uzaylı canavardan kurtulan bir genç adamı onurlandırmak için buradayız.
نحن هنا لتكريم شاب نجى... من وضعية عسيرة... على يد الوحش الدخيل

İlk sefer her zaman zordur, ciddiyim...
أول مرة دائما عسيرة ... لا جدال في هذا

Çiftlik yöresini denetim altında tutmak zordur.
كانت البلدة عسيرة على الشرطة.

Rusça konuşabiliyor olsanız bile, ki ne yazık ki ben konuşamıyorum, anlamak çok Zor.
إنها عسيرة حتى لو أنك تتكلم الروسية، وهي لغة لا أتقنها للأسف.

Zor kısmı sonraki bir yıllık virajlı dönemdi.
كانت هناك سنة عسيرة حيث كان الجزء الأصعب

Bu çok Zor ve emek isteyen bir yolculuk. Ama buna değer.
إنّها رحلة عسيرة وشاقّة لتحقيق ذلك ولكنّ ذلك يستحقّ العناء

Elektriklerin gitmesiyle çok Zor bir haftaya başladığımızı biliyorum ve herkes için her şeyi mahvettiğimi düşünmüştüm.
أعلم بأننا واجهنا بداية عسيرة هذا الأسبوع بإنطفاء الأضواء واعتقدتُ أني أفسدتُ كلّ شيء للجميع

Son bir kaç ay onun için çok Zor geçti. Normalde çok tatlıdır.
الشهور القليلة الماضية كانت عسيرة عليها، لكنّه بالعادة لطيفة جدًّا.

Benimle sadece Zor zamanlar geçirdiğinde ve hep bir terslik olduğunda yakınlaşıyorsun.
و لا تأتـيـن إليّ سـوى عندمـا تكون الأمـور عسيرة عليك أو حيـن تسـوء الأمـور

zorlu bir çocukluk geçirdin sanıyordum.
و أنا من حسبت أنا طفولتي كانت عسيرة

First lady iken başkan olmaya çalışmanın Mellie için ne kadar zorlu bir mücadele olacağını biliyor musun?
هل تعلم أي معركة عسيرة ستكون لـ(ميلي) بالانتقال من كونها السيدة الأولى إلى كونها الرئيس؟

Hapishane hayatı gerçekten zordur. Onlar--
فحياة السجون حقا عسيرة ...انهم

İlk sefer çok zordur.
المرة الأولى عسيرة دوماً.